Güncelleme: 27-07-2020 13:34:00   23-07-2020 23:25:00

NESNE DEĞİL, ÖZNEYİZ!

İnsan esasen ne erkektir ne de kadın. Cinsiyetin farklı olmasının amacı, cinse özgü biçim farkını oluşturmak olmayıp yalnızca üremeye yarar.”                                                                                                                  Marie Le Jars de Gaurney

 

Kadın nedir? ne değildir?

Biz kadınlar,babanın kızı, erkek kardeşin bacısı, kocanın karısı, erkek çocuğun annesi, sistemin bir meta olarak gördüğü, ama bir tek kendisi olamayan...Her daim nesne olan, öznenin anlamını bile henüz kavrayamayan.. Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşasak ta, farklı kültürlere ait olsak ta, farklı diller konuşup, farklı ritüellere sahip olsak ta, ama hep aynı kaderi yaşıyan, ezilen, sömürülen, seks objesi olarak görülen biz kadınlar.....nesneleşirilmiş özneler…

Kadın candır...Kadın insandır...Kadın dosttur....Kadın yoldaştır...Kadın topraktir, var edendir..bakmasını bilene, bakıpta görmesini bilene, görüp te anlayabilene...yardır...

İçinde doğduğumuz bedeni ifade eden biyolojik cinsiyetten ziyade, toplumsal olarak şekillendirilen,toplumsal normlar içindeki beklentileri ve üstlenmemiz gereken rolleri ifade eden terim de toplumsal cinsiyettir.

Kadın, doğuştan evi simgeleyen pembe rengi almıştır. Zira kadının yeri evidir.Erkek maviyi almıştır, Mavi gökyüzüdür, özgürlüktür.Erkek doğuştan özgürlüğü hak etmiştir, ayrı bir bedel ödemeye gereksinimi yoktur...Zira erkektir. Kadın ise fıtratı gereği erkeğe boyun eğmek, erkeğini mutlu edip,çocuk doğurmakla yükümlüdür.Dinin emrettiği budur. Bunun dışında da başka bir hükmü yoktur.

Özgürlüğü ve kendi kimliğini kazanmak için önce ailede ki erk anlayışla daha sonra sosyal normlarla dayatılan toplumsal baskı ve devlet zihniyeti ile yani patriyarkal sisteme karşı mücadele edip, bedel ödemesi gerekmektedir.Zira İsimler verilirken de kızlara Narin, Gül,Demet gibi isimler verilirken, erkeklere ise Mert, Özgür,Cesur gibi isimler verilir.Kız çocuklarına bebek hediye edilerek anaçlık, duygusallık, edilgenlik atfedilir. Erkeklere atfedilen yönetme, cesaret, atılganlık, özgür olma, sahiplenmedir.

Kız çocuklarına, güzel kızım denerek, kız çocuğun fiziki olarak belli özelliklerinin olmasının gerekliliği,yay gibi kaslar, ok gibi kirpikler, etli dudaklar, dolgun kalçalar....bir tek zeki olmanın, onurlu duruş sergilemenin, eğitimin gerekliliğinin vurgusu yapılmaz...Erkek çocuklara ise zeki oğlum, çapkın oğlum yakıştırması yapılır.Sünnet düğünleri yapilarak, cinsiyeti kutsanır. Aman da oğlumun pipisi de pipisi denerek tüm iktidar, tüm güc erkeklik cinsiyeti ile özdeştirilir.

Ben bir kız çocuğu annesi olarak, kızıma güzel diye hitap edildiğinde,  evet,  benim kızım güzel ama ,güzel olmasının hiç bir önemi yok, benim kızım zeki, akıllı, onurlu diyerek, bilinç altına değerli olanın akıldan, onurlu durustan geçtiğini kodlamak istiyorum. Bu gün çağımızın yüz karası olarak gösterebileceğim „Güzellik Yarışmaları“ ile kapitalist sistemin kadın bedenini bir meta olarak sunması içler acısıdır...İçi boşaltımış,  ruhsuz, eğitimsiz, ama fiziki özelliklerin ön plana çıkartan anlayışla kadın nesneleştirilmiştir...Arzu edilen, arzu eden değil.   Kapitalist sistemin dayattığı en alakasız reklamlarda kadınların vücutlarının sergilenmesi mantığı ile kadın bedenini tahrik unsuru olarak gören, erkeği tahrik etmemesi için kadının vücudunu kapatan bağnaz eksenli din anlayışı aynı zihniyetin ürünüdür.Oysa güzellik aynaya baktığımızda ne gördüğümüzle alakalıdır....Bedensel, fiziksel özelliğin dışındaki yaşadıklarımız, eğitimimiz, algıladıklarımız, sorguladıklarımız..

Kendi bedenimize ve ruhumuza kendimizce bakabilmektir güzellik.....Erkek gözüyle değil...“Erkekler kadınları seyrederler.Kadınlarsa seyredişlerini seyrederlerler“. Kadın içindeki gözlemci erkek,ile kendisini bir nesneye-seyirlik bir şeye dönüştürür.

Kadının hayatı, ataerkil toplum tarafından kurgulanırken, istediği gibi değil de rolünü oynamak üzere beynine kodlanmış dayatmalar, ahlak normları altında ki her türlü ahlaksızlıklar , kadının kendi isteklerini, arzularını, hayattan beklentileri bilinçaltına bastırmasına ve bu dünya da hayatta iken ölü bir ruh gibi yaşamasına sebep olur. Oysa kadına gülmek ne yakışır...içten bir kahkaha...En güzel halidir gülerken, hiçbir süse ihtiyaç duymadan en masum, en yalın, şartlandırılmamış,koşullandırılmamış, sınırlandırılmamış hali ile......ya dans etmek...en estetik halidir kadının....İlk kadın filiozoflardan Rosa Mayreder „ Kadınların ne olduğu ancak onların ne olmaları gerektiği önceden belirlenmezse bilinebilir“, diyerek ancak kadını kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rolünden çıkartarak özünü bulacağına vurgu yapmıştır

Namus Kavramı !

Namus sözcüğü Hellence’deki eril bir sözcük olan “nomos” sözcüğünden gelmektedir.Anlamı sahiplenmektir .Bu bağlamda günümüzdeki namus anlayışı ile ilişkilendirme, erkeklerin kadınlar üzerinde kurduğu mülkiyet üzerinden yapılabilmektedir.Kelimenin sahiplenme bağlamındaki anlamı ayrıca Carl Schmidt tarafından “Bir toprak parçasının sahiplenilmesi” bağlamında yani mülk edinme anlayışı ile ifade edilmektedir.Patriyarkal sistemin , kapitalist düzenin, erk zihniyetin kadın üzerinde kurduğu mülkiyet anlayışı veya hakkı,‘namus’ kelimesinin kökeni incelediğinde bağlantı görülmektedir.

Eril kontrolü ve eril tahakkümü kolaylaştırmak,  ataerkil sistemin varlığını sürmesi adına namus kodları kadının kontrolü ve nesneleştirilmesine ve kadının cinselliği ile ilişkili ‘utanç’ ve mülkiyet“ kavramlarını denetlemeye yönelik cinsiyetçi davranışa dair sıkı kodların sürdürülmesi içindir.

Ulus devlet içinde kadının vatan ile imgeleştirilir , ulus devlet için vatan topraktır..Toprak, tarih boyunca da anadır. Kadın ile vatanın bir diğer özdeşleştirilmesi ise namustur.Militarist anlayışta topraklar vatan, hem de erkeğin sahip olduğu „şey „olarak kadın namustur.Devle ve din kendi kurumsal yapılarının devamı için kadını aile kurumu içinde yalnızca bedeni üzerinden metalaştırarak eve hapsetmiştir.

Cinsel eğitimin okul sisteminde yeteri kadar ve doğru anlamda veilmediği bizim coğrafyamızda,cinselliğe ait algıyı maalesef ki ve ne acıki ağızda gezen küfürlerden öğrenen bir zihniyetin, kadın bedenine bakış açısı ne kadar doğru olabilir ki.....Namus Kavramı birileri birilerinin, anasına, kızına,bacısına, karısına küfür edince , bedeni üzerinde sözlü ya da fiziksel tacizde bulunarak , karşı tarafın namusuna zarar vermiş olmuyor..Zira fiziksel ve politik gücü elinde bulundurup, bunu kötüye kullanan zihniyetin namusu zedeleniyor..Ayrıca da kadına sözlü, bedensel ve ekonomik olarak tacizde bulunan erk zihniyeti kanunlarla koruyan devletin namusu zedeleniyor...Kadın gene dimdik ayakta...alnı açık, yüreği belki yaralı ama onurlu, mağrur.... Özellikle belirtmek isterim ki, Namus Kavramı  kadın bedeni üzerinden, iki bacak arasında yorumlanamıyacak kadar onurlu bir kavram….

Namuslu olmak yürek ister...Onurlu duruş ister...Meydan okurcasına dik duruş ister..

Maalesef erk sistemi  kendilerine dayanak alan, yüreksiz erkekler tarafından kadın bedeni üzerinden, sadece iki bacak arasında sınırlandırılmak istenir.Oysa ki hayatın içindeki durusun belli eder, namuslu olup olmadığını....cinsiyetin değil...yüreğin ve aklın...vicdanın...

Ayrıca erkekler de yeteri kadar namuslu olursa, kadınların da namus sorunu kalmayacaktır...

Halbuki iki farklı cins , iyi bir arkadaş, iyi bir dost, iyi bir yoldaş olabilmeli...bacı kavramının arkasına saklanmadan...

Kanunlar, tüzükler, yönetmeliklerle yani devlet, din zihniyeti ve toplumsal normların çember içine aldığı ve kadın bedeni ve emeği üzerine hükmetmek için kadının kendi bedeni üzerin de ki söz söyleme hakkını elinden alan ve sadece cinsellilkle özdeştirilen namus kavramı , namussuz zihniyetin toplumun bilinçaltına yanlış kodlamasının bir ürünüdür....

Örneğin ataerkil bir toplum olan Arap kültüründe “bir erkeğin namusu kadının apış arasındadır„şeklinde atasözü bulunmaktadır.

Erkek çocukların zihnine yanlış kodlanan,  kimisinin yüzüne çıkardığı...kimisinin bilinçaltında zihninde beslediği.....kadın ya ana ;ya bacı , ya yardır...Bu kavram yanlış bir zihniyetin ürünüdür. Kadın arkadaştır,kadın dostur, kadın yoldaştır yeri geldiğinde...Diğer kavramların, özelliklede bacım anlayışının altında erimeden.....

Türkiye’de eril şiddeti meşrulaştıran en önemli etken cinsel ahlak kurallarının erkeğe verdiği koruma görevidir.Bu koruma görevi vasıtasıyla,kadınların ikincilleştirilerek itaat etmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda şiddet, bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Ayrıca devlet tarafından şiddetin onaylanması veya göz yumulması, şiddetin toplumda daha fazla yeredinmesine neden olmaktadır.

Değer gördüğü, önemsendiği, özgür olduğu ortamda beslenen özgüveniyle kendini bulabilen kadın ancak gelişebilir. Beynin hem sağ hem sol lobunu kullanma yetisine sahip olduğu için , çok yönlü bakış açısına sahip olan kadın, maalesef namus kavramı ile hareket alanı sadece, mutfağı, yatak odası ve evi iledaraltılmak isteniyor.Devlet ve ahläksal söylemlerde de hep kutsiyet atfedilerek, yuvayı dişi kuş yapar söylemi ile aile kurumuve annelik kimliği kadına öyle bir yapıştırılır ki varlıksal olarak sadece „anne, bacı, „ olarak anılır.

Peki nedir? Kadın Sorunu? Kadın Hakları? Kadın Özgürlüğü? Çözüm nedir?

 Erkeklerin kadınları soyan aç bakışlarıından kurtulmak mı? gazetelerde, sosyal medyada kadına yönelik şiddeti kanıksamadığımız, bu şiddeti ortadan kaldırmak için , slogan atmak yerine real çözümler üretmek adına, insan olma plaformunda birleştiğimizde mi ? Kadını hesaba katmadan her adımın devrim yolunda, barış yolunda, hak ve adalet yolunda eksik kaldığı bilincine varıldığında mı ..?

'Kadın Doğulmaz, Kadın olunur“                            ... Simone de Beauvoir

Gücümüzü biz kadınlar, birbirimizden ve haklı davamızdan alıyoruz. Bunu yüreğimizle hissediyor,ruhumuzla inanıyor ve tüm gücümüzle direniyoruz ve diretiyoruz….

Yaşam için……yaşamak  için……     yaşatmak  için……

Biliyoruz...vermeyecekler, vermek istemeyecekler.....Ama bunu da böyle bilsinler ki bizim de esarete ve karanlık zihniyete rızamız yok,istediğimizi elde edene kadar mücadeleye devam edeceğiz...

Seneca' nın dediği gibi , "Bizler aynı denizin dalgaları, aynı ağacın yaprakları, aynı bahçenin çiçekleriyiz".

Evet...Biz Kadınlar hangi coğrafyada yaşarsak yaşayalım , kederimiz, derdimiz, mağrur duruşumuzla içimize akıttığımız gözyaşlarımız aynı.......Derdimizin dermanıda aynı...Erk zihniyeti , patriyarkal sistemi yer ile bir etmek...

Yine bir Budist öğretisi gereği..."Farklı dağlara, nehirlere sahip olsakda aynı güneşi, ayı ve gökyüzünü paylaşıyoruz."  Umudumuz, özgürlük yolunda ki mücadelemiz.

Bende Nazım Hikmet ile kadın arkadaşlarıma seslenmek ve sesi çıkamayanlara ses olmak istiyorum: "Yok öyle....Umutları yitirip, karanlıklara savrulmak...Unutma ! aynı gökyüzü altında , bir direniştir yaşamak."

Bu dayanışmada yanımızda olan, olmak isteyen, haklı davamızda kendini demokrat, aydın, insan hakları savunucusu ve evrensel değerler ile kendini özdeştiren tüm erkek arkadaşlara, canlara da selam olsun !!!!

El ele...omuz omuza aydınlık günlerin özlemi ile birlikte yürüyeceğimiz yollara...

Yaşasın Kadın Dayanışması ! Yaşasın Yoldaş Dayanışması !

Tek çözüm Değişim.


ZELIHA ALTUNTAS

 

  Bu yazı 2560 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 35 31 1 3 86 22 96 +64
2 Fenerbahçe 35 28 1 6 89 31 90 +58
3 Trabzonspor 35 18 13 4 61 48 58 +13
4 Başakşehir FK 35 16 12 7 50 40 55 +10
5 Beşiktaş 35 16 13 6 48 42 54 +6
6 Alanyaspor 35 12 10 13 50 47 49 +3
7 Kasımpaşa 35 14 14 7 57 63 49 -6
8 Çaykur Rizespor 35 14 14 7 47 54 49 -7
9 Sivasspor 35 12 11 12 42 51 48 -9
10 Antalyaspor 35 11 12 12 40 44 45 -4
11 Adana Demirspor 35 10 11 14 50 47 44 +3
12 Samsunspor 35 11 15 9 40 45 42 -5
13 Kayserispor 35 11 13 11 41 50 41 -9
14 MKE Ankaragücü 35 8 12 15 43 46 39 -3
15 Fatih Karagümrük 35 9 16 10 43 45 37 -2
16 Konyaspor 35 8 14 13 34 48 37 -14
17 Gaziantep FK 35 9 18 8 40 55 35 -15
18 Hatayspor 35 7 15 13 39 49 34 -10
19 Pendikspor 35 8 18 9 40 71 33 -31
20 İstanbulspor 35 4 24 7 26 68 16 -42
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 34 24 7 3 77 31 75 +46
2 Göztepe 34 21 6 7 60 20 70 +40
3 Sakaryaspor 34 17 8 9 50 35 60 +15
4 Bodrumspor 34 15 7 12 43 22 57 +21
5 Çorum FK 34 16 10 8 55 36 56 +19
6 Kocaelispor 34 16 11 7 48 41 55 +7
7 Boluspor 34 15 11 8 33 35 53 -2
8 Gençlerbirliği 34 13 9 12 39 33 51 +6
9 Bandırmaspor 34 13 10 11 49 32 50 +17
10 Erzurumspor FK 34 12 11 11 30 34 44 -4
11 Ümraniyespor 34 12 15 7 40 47 43 -7
12 Manisa FK 34 9 12 13 40 40 40 0
13 Keçiörengücü 34 10 14 10 34 43 40 -9
14 Adanaspor 34 11 17 6 28 45 39 -17
15 Şanlıurfaspor 34 9 14 11 32 37 38 -5
16 Tuzlaspor 34 9 14 11 35 47 38 -12
17 Altay 34 5 25 4 16 76 10 -60
18 Giresunspor 34 2 28 4 16 71 7 -55
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 36 26 5 5 83 29 83 +54
2 Van Spor FK 36 24 6 6 63 37 75 +26
3 Bucaspor 1928 36 21 5 10 54 25 73 +29
4 1461 Trabzon FK 36 21 6 9 71 39 72 +32
5 Ankaraspor 36 15 8 13 45 35 58 +10
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 36 16 10 10 50 36 58 +14
7 Beyoğlu Yeniçarşıspor 36 15 14 7 47 38 52 +9
8 Karacabey Belediye Spor 36 13 11 12 43 37 51 +6
9 Ankara Demirspor 36 15 16 5 43 46 50 -3
10 Diyarbekir Spor 36 12 15 9 39 41 45 -2
11 Kırklarelispor 36 11 14 11 33 41 44 -8
12 Altınordu 36 10 13 13 45 39 43 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 36 10 14 12 25 38 42 -13
14 Serik Belediyespor 36 10 16 10 29 45 40 -16
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 36 11 17 8 41 57 38 -16
17 Bursaspor 36 6 22 8 28 64 23 -36
18 Kırşehir Futbol SK 36 5 23 8 38 76 23 -38
19 Adıyaman FK 36 4 25 7 28 63 19 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 12/05/2024 Adana Demirspor vs Gaziantep FK
 12/05/2024 Alanyaspor vs Beşiktaş
 12/05/2024 Fatih Karagümrük vs Galatasaray
 12/05/2024 Fenerbahçe vs Kayserispor
 12/05/2024 Hatayspor vs MKE Ankaragücü
 12/05/2024 Kasımpaşa vs Antalyaspor
 12/05/2024 Konyaspor vs Samsunspor
 12/05/2024 Pendikspor vs Çaykur Rizespor
 12/05/2024 Sivasspor vs Başakşehir FK
 12/05/2024 Trabzonspor vs İstanbulspor (H:1)
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/05/2024 Kocaelispor 0 - 2 Sakaryaspor
 11/05/2024 Erzurumspor FK 0 - 4 Eyüpspor
 11/05/2024 Boluspor 2 - 1 Çorum FK
 11/05/2024 Göztepe 1 - 1 Bodrum FK
 11/05/2024 Adanaspor 1 - 0 Bandırmaspor
 11/05/2024 Tuzlaspor 1 - 1 Gençlerbirliği
 11/05/2024 Şanlıurfaspor 2 - 0 Manisa FK
 10/05/2024 Giresunspor 1 - 2 Ümraniyespor
 10/05/2024 Keçiörengücü 1 - 1 Altay
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 Hük. Bursaspor 3 - 0 Van Spor FK
 04/05/2024 Altınordu 3 - 3 Ankaraspor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 3 - 1 Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Serik Belediyespor 0 - 6 Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor 3 - 1 Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Adıyaman FK 4 - 1 Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor 5 - 2 Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Kırklarelispor 1 - 3 Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK 4 - 5 1461 Trabzon FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI