Heybet AKDOĞAN
  Güncelleme: 09-07-2023 09:34:00   09-07-2023 09:33:00

Nükleer silahlar ve istenilen anlaşmalar

Sevgili WELG MEDYA okuyucuları, burjuvazi sınıfı emperyalist sistemin dünya bazında içine düştüğü krizi aşmak için savaşları tırmandırmaya devam ediyor.

Üstelik tüm insanlığı yok edecek güçte olan nükleer silahları devreye sokarak bunu yapıyor.

Emperyalizmde barışın hayalden öte olamayacağı hakikatini ön plana aldığımızda, burjuvazi sınıfının dünyaya barışı getireceği söyleminin, koskoca bir yalandan ibaret olduğunu her defasında hatırlıyoruz.

ABD, nükleer silahların kontrolü konusunda Rusya ve Çin'i görüşme yapmaya çağırdı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Washington'da düzenlenen bir konferansta, ülkesinin Moskova ile düzenlediği New Start nükleer silahların kontrolü anlaşmasının 2026'da sona ereceğini ve kontrol anlaşmasının devamı için müzakerelerin yapılması gerektiği yönünde Rusya'ya çağrıda bulundu.

ABD ikili farklılıkları çözmeyi beklemek yerine, Rusya ile nükleer risk yönetimi için konuşmayı her şeyden önce istiyor.

Bununla birlikte ABD Başkanı Joe Biden'ın, güvenlik politikası danışmanı, silah kontrolünün söz konusu olması hâlinde, Çin'in bu konuda daha önemli ülke hâline geldiğini vurguladı.

Sullivan, Ulusal Silah Kontrolü Derneği'nin yıllık yapmış olduğu toplantıda, 2035 yılına kadar Çin'in, 1.500 kadar nükleer savaş başlığına sahip olabileceğini, bunun ise tarihte en fazla nükleer birikimlerinden biri olduğunu ifade etti.

ABD'nin gelecek konusunda kendisiyle aynı orantıda gelişen nükleer cephaneliğe sahip olan iki ülke ile uğraşacağı; olmazsa yakın temaslar kurmak zorunda kalacağı, Sullivan'ın yapmış olduğu görüşme taleplerinden okuyabiliyoruz.

ABD'nin bu konuda ne kadar hassas olduğunu, Çin ile olası bir anlaşmada, Rusya'nın bu konuda nasıl etkileneceğini dikkate almasından anlayabiliyoruz.

Gördüğümüz kadarıyla özellikle Rusya ile nükleer silah konusunda yeni anlaşmaların olabileceği bir sürece geçiliyor.

Ve bu dönüm noktası son süreç olma farkındalığınıda birlikte taşıyor.

Ancak, Putin Rusya'nın saldırı savaşında, Batı'nın Ukrayna'ya verdiği desteğe karşılık olarak, Şubat ayında yapılacak anlaşmayı askıya almıştı.

Daha sonra Rusya, 5 Şubat 2026'ya kadar sürecek olan anlaşma yükümlülüklerine bağlı olacağını açıklamıştı.

ABD ve Çin arasındaki gerilime baktığımızda ise, herhangi bir yumuşamanın söz konusu olmadığını görüyoruz.

Bu yılın başından itibaren ABD-Çin ilişkilerine baktığımızda, ABD anakarasından geçen Çin casus balonunun, ABD tarafından düşürülmesi gerilimi biraz daha tırmandırdı.

Yine, Çin'in kendisine ait olduğunu iddia ettiği Tayvan Ada Cumhuriyet'inin statüsü ve Çin'in gelişmiş "yarı iletken ekipmanı"nı kısıtlamayı amaçlayan ABD ambargosu, jeopolitik belirsizlik ve ihracat kontrolleri hakkında güvensizlik yaratıyor.

Nükleer silahlara sahip emperyalist devletler arasında, nükleer silahların azaltılması için geçmişte birçok anlaşma yapılmasına rağmen, bu anlaşmaların göstermelik olduğu inkâr edilemez.

Örneğin:

START Nükleer silahların azaltılması anlaşması ve buna benzer NPD anlaşması bunlardan sadece birkaçı.

İşin gerçek boyutunu sorguladığımızda, bu anlaşmaların nükleer silahların azaltılması için değil, aksine bu silahların azaltılması yönünde sağlanan mutabakatların, başka devletlerin bu silahlara ulaşması yönünde yapılan kısıtlama(koruma) lar olduğu hakikatine varıyoruz.

Zira bu anlaşmalar emperyalist devletlerin nükleer çalışmalarına yasal bir statü sağladı.

Nükleer silahlara sahip emperyalist devletler, her zaman için bu silahlara sadece kendilerinin sahip olmasını istiyorlar.

Nükleer silah tekeli diyebileceğimiz bu gerçekte, başta ABD olmak üzere Rusya'da dahil, nükleer silahları azaltmak yerine; konvansiyonel yöntemlerle birleştirerek nükleer silahlarını artırdıklarına tanık oluyoruz.

Bu yüzden savaşları, kıyımları ve ölümleri konuşamayacağımız bir dünyaya, burjuvazi sınıfının yani kapitalist-emperyalist sınıfın, bizleri inandırması imkânsız.

Dünya yeniden şekilleniyor.

Ama emperyalist bir düzlemde biçimlenmeye devam ediyor.

Yeniden savaşlar konseptinde g
elişen dünya sisteminde; ABD, Rusya ve Çin ön planda gözükseler de, diğer emperyalist devletler, aynı niyetle, silah rekabetinden güç alarak, savaşlara rıza üretmeye devam ediyorlar.

Heybet AKDOĞAN

  Bu yazı 4750 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI