Asimilasyon ve İnanç Pazarlığı

WELG | Alevi toplumunu İslam’ın bir mezhebi olarak gören ve konferansa katılan kişilerin, devletin sunduğu maddi imkanlar karşılığında Alevi inancının temel prensiplerinden taviz verdikleri öne sürülüyor. Bu durum, Alevi-Bektaşi inancının özgün yapısını koruma mücadelesi veren kesimler tarafından "inancın pazarlanması" olarak nitelendiriliyor. Eleştirmenler, bu tür adımların Alevi inancının özgün yapısının bozulmasına ve asimilasyon riskine işaret ettiğini savunuyor.

Tarihsel Bağlantılar ve Pir Sultan Abdal'ın Mirası

Eleştirilerin bir diğer boyutu ise, Alevi-Bektaşi tarihine ve sembol isimlerine yapılan göndermelerle şekilleniyor. Ünlü Alevi ozanı Pir Sultan Abdal'ın "Senin sofranda benim itlerim bile yemez" sözlerine atıfta bulunan eleştirmenler, günümüzde de benzer bir durumun yaşandığını iddia ediyor. Onlara göre, bazı Alevi temsilciler, "Hızır Paşa sofrasına üç kuruş için sıraya girenler" olarak tanımlanıyor ve Alevi toplumunun değerlerine ihanet etmekle suçlanıyor.

İdeolojik ve Kültürel Çatışma

Bu tartışma, Alevi toplumunun içinde bulunduğu ideolojik ve kültürel çatışmanın bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bir yanda, devletle uyum içinde çalışarak cebini doldurmaya çalışanlar diğer yanda ise, bu tür uyumun asimilasyona ve inancın özgün yapısının bozulmasına yol açtığını savunanlar bulunuyor. Bu çatışmalar, Alevi toplumunun geleceği ve kimlik mücadelesi açısından kritik bir öneme sahip.

Foto Kaynak: T.C, Alevi Bektasi Cemevi Başkanlığı

@welgmedya.com