Musa Kazım Engin
  14-09-2023 19:18:00

"SECERE" DEĞİL, YOL VE ERKÂN!

"Ezelden benim fikrüm,

En-el Hak idi zikrüm,

Henüz dahi doğmadan,

Ol Mansur-i Bağdadi (Yunus Emre)

Hü diyelim Gerçeklerin demine, Gerçeklerin demi nurdan sayılır!

Gerçeğe Hü! Diyerek söze başlarsak; Bu gün temel sorun Alevi aydınlanmasına “çerağ uyandırmak”, küçücük bir ışık olmaktır. Bu yönüyle bizim çabamız da “Nemrut'un ateşine su taşımak gibidir”. Belki Nemrut’un ateşini söndüremeyiz, ama Bu uğurda ve bu Yol'da olduğumuzu, yerimizi ve safımızı net olarak belirleyebiliriz. Çünkü “Yolcu ateşte yanmak ile Yol yanmaz. “

Sevgili canlar, yarenler, Yoldaşlar; günümüzde Dünya’da ve Türkiye’de halklar, kimlikler ve kültürler zor, hatta çok zor bir süreci yaşamaktadır.

Bir yandan en üstün teknoloji ile gökyüzüne, denizlere ve karalara hâkim olan egemen ve emperyal güçler, kültürde, sanatta ve diğer alanlarda da 50 yıllık, 100 yıllık projeler yapıyorlar.

Dünya’ya hâkim olan güçler ‘tohumun genetiğiyle’ oynadıkları gibi, kültürlerin de, inançların da, geleneklerin de genetiğiyle oynuyorlar. Dünya çapında büyük bir asimilasyon programı her anlamda ve her alanda yaşanıyor. En çok da “diasporada” yaşayanlar “entegrasyon” adı altında kimliksizleştiriliyor ve kültürsüzleştiriliyor.

Ülkemizde Kızılbaş -Alevi- Bektaşi Yol ve Erkânı iğdiş edilmekte, Başta Devlet ve Diyanet olmak üzere diğer kurumları, sivil yanaşmaları, yandaşları temel eğitimden başlayarak, planlı, düzenli ve sistemli olarak bir asimilasyon programı uygulamaktadırlar. Bize dair, özümüze dair Literatürün ve kavramların içi boşaltılmaktadır, iğdiş edilmektedir.

Diyanet İşleri Başkanı, Aleviler açısından stratejik illeri ve Cemevlerini dolaşıyor, Elinde özel baskı, süslü-püslü Kur’an Mushaf’ını “adeta bir İslam tebliğcisi” gibi Cem Evlerinin yönetici ve dedelerine veriyor, büyük bir cüretle Asimilasyon projelerini ifşa etmekten de artık çekinmiyor!

Bir yandan da Aleviler çeşitli vesilelerle Cem Evlerinin yasal bir zemine oturması için mücadele veriyor, kimi zaman mahkemeler, kimi zaman Vali ve Kaymakamlar Diyanet İşlerinden adeta “Şer’an caiz midir” babından Cem evlerinin ibadethane olup olmadığı hakkında bilirkişi edasıyla görüş soruyor, bu görüşe göre de karar veriyorlar. Bu girişimlerden alınan cevaplar bizler açısından öğreticidir, ibretliktir. Diyanete göre “İslam’ın ibadet yeri Camilerdir” deniyor, Aleviler bu şekilde Camiye çağrılıyor. Böylece hem açık asimilasyon ajitasyonu yapılıyor hem de aba altından sopa gösteriliyor.

Milli Eğitim müfredatını ve zorunlu din derslerini yazmaya bile gerek yoktur.

Artık kreşlerde maket Kâbelerde tavaflar yapılıyor, çocuklar topluca Camiye götürülüyor. Yatılı bölge okullarında ve taşımalı sistemle Müslüman mahallesine taşınan çocuklarımıza anne ve babalarına dokunmamaları öğretiliyor, beyinleri yıkanıyor.  Cami İmamlarının Din Kültürü ve Ahlak derslerine girişi kolaylaştırılıyor. Şimdilerde bir de “ÇEDES PROJESİ” adı altında eğitim iyice dinselleştiriliyor ve Şeriatın temelleri sağlamlaştırılıyor. Devletin en yetkilisi “Dini hayatın merkezine alacağız” diyebiliyor. Bir yandan hilafet, bir yandan saltanat çağrıları yapılabiliyor.

Kısaca asimilasyon amiyane tabirle “gemi azıya almış, dibine kadar” yaşanıyor, yaşatılıyor!

Kimse ana dilini yasal olmasına rağmen konuşamıyor, kazara anadilini kullananlar televizyonlardan aşağılanıyor, başka bir dil ve başka bir inanç ve kültür ötekileştirme gerekçesi olabiliyor. Diyarbakır spor kulübünün deplesman maçları faşist güruh tarafından “SAVAŞ NARALARI VE LİNÇ TEHDİTLERİ”ile karşılanıyor.  Bütün bu ahval ve şerait içinde ezilen Halklara, ezilen inançlara düşen ise maalesef “Öğretilmiş Çaresizlik” oluyor. “Ölü toprağı serpilmiş” sözü bile bu durumu anlatmakta hafif kalıyor.

İşte; akademisyeni, yöneticisiyle, talibi, rehberi, piri, mürşidi ile bizlere düşen görev tam da burada ortaya çıkıyor. Ortak payda üzerinde hareket etmek, ayrılacağımız yere kadar birlikte yürümek, hayatımızın merkezine “Yolu’muzun olmazsa olmaz ilkelerini almak ve bunları adım adım hayata geçirmek öncelikli görevlerimiz olmalıdır.

Rızalık almadan Posta oturan dedeye “Rızalık almadan bu posta oturmamalısın” diye Yolu’n ruhuna uygun, ilkeli bir duruş sergileyebiliyor muyuz?

Kadınlar ve erkekleri Cemde ayrı ayrı oturtamazsınız, Alevilikte Haremlik-Selamlık yoktur, Ceme girerken kadınlarımıza, kızlarımıza türban taktıramazsınız, Alevilik çağdaşlıktır, ilericiliktir, modernliktir ve Laikliktir diyebiliyor muyuz? Diyebildik mi? Diyebilecek miyiz?

Nesimi gibi “Sorma be birader mezhebimizi, biz mezhep bilmeyiz Yolu’muz vardır, Çağırma meclis-i riyaya bizi, Biz riya bilmeyiz dolumuz vardır” diyebiliyor muyuz?

Pir Yunus “Savm-u Salât, Hacc-ı Zekât, Sanma bize zahid için, İnsan-ı Kâmil olmağa, Lazım olan irfan imiş” der. Biz namaz kılmayız ve kılmayacağız. “Bir kez gönül yıktın ise kıldığın namaz değil, Yetmiş iki millet elin yüzün yummaz değil “diyebiliyor muyuz?

Biz Ramazan orucunu tarih boyunca tutmadık, eza gördük, cefa gördük, direndik, tutmuyoruz ve tutmayacağız, Ramazan Bayramı Cemi yoktur ve asla yapmayacağız, yaptırmayacağız diyebiliyor muyuz? Ramazan Cemi yapmak isteyen “sözde ve biyolojik dedeleri” Dar’a çekebiliyor muyuz?

Devletin ülkemizde 3500 civarında, Avrupa’da 300 civarında olan Cem evlerini “Yasal statü” adı altında  “Alevi-Bektaşi Cemevleri Başkanlığı” gibi ucube bir organizasyonla zapt-ı rapt altına almasına, “sözde biyolojik dedelere” maaş rüşvetine, grisine, yeşiline, şii misyonerine, Cami-Cem Evi-Aşevi Projesinin Fetöcü işbirlikçilerine ve şimdilerde bu proje ellerinde patlayanların  “kripto Fetöcü” tezgâhlarına, Faşist Alevi Derneklerine, IŞID militanlarına “Öfkeli çocuklar” diyenlere siyasi ikbal uğruna yanaşma olanlara sessiz kalacak mıyız?

Sessiz kalmamalıyız, sessiz kalmıyoruz, sessiz kalmayacağız!

Peki ne yapmalıyız?

Bir eli gelenekte, bir eli gelecekte olan, kadim coğrafyamızın kadim kültürünü ve inancını “Gerçeklerin izinde” ele alıp, irdeleyip, “düşünce karanlığına” çerağ uyandırabilmeliyiz, hep birlikte Yolu’n ayağa kalkma hikâyesini sürünmekten kurtularak yazmalıyız/yazabiliriz.

Üstümüze örtülen örtünün tarihi bir dönemde anlamı, sebebi, gerekçesi vardı ve bunu anlıyoruz. Tüm katliamlara karşı talibini koruma kalkanına alarak “simgeler ve sırlar” üreten sürdüğümüz Yol; nefeslere, devriyelere, deyişlere sırladığı “gerçeği” anlıyor muyuz? Anlamak için çaba sarf ediyor muyuz? Bu Yolu’n felsefi derinliği için bir eğitim-öğretim metodumuz var mı? 

Bu bin yıllık İslami örtüyü bize karşı kullananlara, asimilasyona gerekçe yapmaya kalkışanlara, toplum mühendisliği ile devşirme çalışmaları içinde olan egemenlere ve yanaşmalarına karşı “örtüyü kaldırmalı”, takiyeden vazgeçmeli, oyunu bozmalıyız. 21. Yüzyıl iletişimde, bilişimde ve bilgiye erişimde bize bu olanakları vermektedir.

Biz hiç bir Semavi bir dinin ve İslam’ın versiyonu, türevi, mezhebi, tarikatı değiliz. Bizim Yolumuz hiçbir “dine” sığmaz, çünkü kendimize özgüyüz, kendimize özeliz, Yolumuz ayrı, inançlarımız ayrı, ritüellerimiz ayrı, ibadetimiz ayrı temel anlayışlarımız ayrıdır. Kızılbaş-Alevilik insanlığın ve inançların “serçeşmesidir” diyebilmeliyiz.

Biz evreni ezeli ve ebedi mutlak varlık olarak kabul ederiz. Evrende var olan tüm mevcudatı da Hakk’ın tecellisi, işareti, simgesi, aynası görürüz. Yaratan, yok eden, var eden bir tanrı bizim anlayışımızda yoktur.                                                              

 “Daha Allah ile Cihan Yoğ iken,                                                     

Biz onu var edip ilan eyledik,                                                            

Kendisine layık mekân yok iken,                                                             

Aldık gönlümüze mihman eyledik” demişiz, hâla da aynı Yol ve aynı söz üzerinde ikrarımız vardır.

Biz "insan hakta Hak insanda" diyenleriz, 18 bin âlemi Vahdet-i Mevcut ile insanda görenleriz. Hakk- Âlem(Evren)-insan birdir, Kurdun kuşun, ağacın, otun hakkını bilir gözetiriz.  Ölüm ölür biz ölmeyiz, Ölür ise ten ölür, Canlar ölesi değil der, devriyeye inanırız. Öte Dünya, Cennet Cehennem, Huri gılman bizim felsefemizde yoktur.

“ Âdemin muradı Dünyada cennet” diyen pirlerimiz, devamında “Cehennem dediğin dal odun yoktur, Herkes ateşini buradan götürür” derler, ki doğrudur  hesabımızı, sorgumuzu, görgümüzü, Dar ve didarımızı Hakk ve halk huzurunda veririz, Öte Dünyaya bırakmayız, “eşim bana huri evim de cennet “ deriz, ikrarımızda eşimiz eşitimizdir, erkeklik dişilik ile değil, kişilik ilim, irfan ve edep ile bakar, öyle değerlendiririz. Liyakatı olanın seceresine, cinsiyetine bakmaz, posta oturturuz!

Hızırı umutla, yürekle, çağırır, hazır ve nâzır biliriz. Dilimizi Hızırın dili,(Zone ma zone Hızıriyo)  toprağımızı (hardo dewres)Derviş toprağı kabul eder, dağı, taşı, suyu, ağacı kutsal biliriz. Avcıları, katilleri, tecavüzcü sapıkları ve ırz düşmanlarını Cem’e almayız. Lokmalarımızı, darlarımızı, didarlarımızı, eşimizi, musahibimizi rızalık ile belirleriz. Rızasız lokma yemez, rızasız posta oturmaz, rızasız hiçbir iş yapmayız.

Bu Dünya’da Cemlerinde “oy birliği” ile halk mahkemesi kuran, yargılama yapan, her konuda oy birliği ile rızalık alan tek inanç Aleviliktir. Mahkemesini, darını rızalığını almadan ibadete geçmeyen tek inanç Aleviliktir.

Cem evlerimizi ilim irfan okulları, Yol kurallarının, sevginin, saygının öğretildiği, her türlü düşünce, kültür, sanat, eğitim faaliyetlerini yapıldığı, çocuklarımızın kreşleri olan, ilkokuldan üniversiteye kadar her kademede dersler ve kurslar verilen, saz, semah eğitimleri verilen Işık saçan kültür ve inanç merkezleri haline getirmeliyiz. Bildiğimize mürşit, bilmediğimize talip, halka ve Yol’a turap bir anlayışı hâkim kılmalıyız.

Cem evlerini siyasi, ekonomik ve benzeri rant alanları olmaktan çıkarmalıyız. Toplumsal ilkeleri laik, çağdaş, demokrat değerlerle yoğrulmuş, toplumsal taleplerini herkese, her kesime karşı ilkeli bir şekilde savunabilmeliyiz.

Muhtaç olduğumuz tek şey samimiyet ve cesarettir. Gelecek kuşaklara, çocuklarımıza karşı sorumlu olduğumuzun bilinci ile iş işten geçmeden asimilasyona karşı dirençli bir duvarı hep birlikte örmeliyiz. İçi boş tartışmalarla insanlarımızın kafasını bulandıranlara fırsat vermemeliyiz. Ayağa kalkacak herkes "Hizmet için" kalkmalıdır. Akademisyenler birikimlerini yazılı eserlere dönüştürmeyi, tartışmayı, konuşmayı etik ve estetik bir biçimde yapmalıdır. Herkes sadece işini yapmalı, kanaat önderi, lideri pozisyonunda tribünlere dönük popülist söylemlerden kaçınmalıdır.

"Her kişi" kendini bilmeli, kendini bilen de haddini, hududunu, sınırını bilmelidir!

         Kızılbaş-Alevi-Bektaşi mirasının bu direnci bize vereceğine inanarak, toplumu tekrar derleyip toplayacak, haktan, hakikatten, ezilenden, mazlumdan yana bir yaşamın olabileceğini, insanca, hakça, adil ve paylaşımcı, sevgi ve hümanizm temelli, insanı kutsayan bir Dünya’ya, müsahipli ve rızalık ile kapı açabileceğimizi bilince ve dirence çıkarmalıyız. Sevgi bizim dinimizdir, başka dine inanmayız!

Gerçeklerin demi devranına Hü!  

 Aşk-ı  niyazlarımla!

Musa Kazım Engin

  Bu yazı 406 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Fenerbahçe 5 5 0 0 9 3 15 +6
2 Galatasaray 5 4 0 1 11 3 13 +8
3 Çaykur Rizespor 6 3 1 2 8 6 11 +2
4 Beşiktaş 5 3 1 1 6 5 10 +1
5 Trabzonspor 5 3 2 0 11 6 9 +5
6 Kayserispor 6 2 1 3 7 5 9 +2
7 Konyaspor 6 2 1 3 7 5 9 +2
8 Kasımpaşa 6 2 1 3 10 12 9 -2
9 Adana Demirspor 5 2 1 2 10 7 8 +3
10 Hatayspor 5 1 0 4 8 4 7 +4
11 Alanyaspor 6 1 1 4 6 5 7 +1
12 MKE Ankaragücü 6 1 2 3 8 8 6 0
13 Antalyaspor 6 1 2 3 7 7 6 0
14 Fatih Karagümrük 6 1 2 3 4 4 6 0
15 Sivasspor 6 1 2 3 7 9 6 -2
16 Pendikspor 6 0 2 4 5 12 4 -7
17 Başakşehir FK 5 1 4 0 3 7 3 -4
18 Gaziantep FK 6 1 5 0 4 12 3 -8
19 İstanbulspor 4 0 2 2 2 6 2 -4
20 Samsunspor 5 0 4 1 4 11 1 -7
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 6 6 0 0 16 2 18 +14
2 Bandırmaspor 6 3 0 3 10 4 12 +6
3 Çorum FK 6 4 2 0 9 4 12 +5
4 Kocaelispor 6 4 2 0 9 7 12 +2
5 Manisa FK 6 3 1 2 8 2 11 +6
6 Keçiörengücü 6 3 1 2 6 2 11 +4
7 Bodrumspor 5 3 1 1 7 1 10 +6
8 Gençlerbirliği 6 3 2 1 6 8 10 -2
9 Göztepe 6 2 2 2 4 4 8 0
10 Şanlıurfaspor 6 2 2 2 5 7 8 -2
11 Erzurumspor FK 6 1 2 3 6 4 6 +2
12 Adanaspor 6 2 4 0 5 7 6 -2
13 Boluspor 6 1 2 3 4 6 6 -2
14 Sakaryaspor 6 1 3 2 3 7 5 -4
15 Giresunspor 6 1 4 1 4 8 4 -4
16 Altay 5 1 4 0 4 10 3 -6
17 Tuzlaspor 6 1 5 0 3 16 3 -13
18 Ümraniyespor 6 0 4 2 2 12 2 -10
Takım O G M B A Y P AV
1 Van Spor FK 5 5 0 0 9 2 15 +7
2 Esenler Erokspor 4 4 0 0 9 1 12 +8
3 Nazilli Belediyespor 5 4 1 0 8 6 12 +2
4 Diyarbekir Spor 5 3 0 2 6 2 11 +4
5 Ankaraspor 5 3 1 1 7 3 10 +4
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 5 2 0 3 6 3 9 +3
7 Ankara Demirspor 5 3 2 0 7 8 9 -1
8 Bucaspor 1928 5 2 1 2 6 4 8 +2
9 1461 Trabzon FK 4 2 1 1 5 1 7 +4
10 Bursaspor 5 1 2 2 4 5 5 -1
11 Hes İlaç Afyonspor 5 1 2 2 4 7 5 -3
12 Karacabey Belediye Spor 5 1 3 1 3 4 4 -1
13 Adıyaman FK 5 1 3 1 3 6 4 -3
14 Serik Belediyespor 5 1 3 1 1 4 4 -3
15 Beyoğlu Yeniçarşıspor 4 1 3 0 3 5 3 -2
16 Zonguldak Kömürspor 4 0 2 2 1 4 2 -3
17 Kırşehir Futbol SK 5 0 3 2 4 10 2 -6
18 Altınordu 4 0 3 1 5 8 1 -3
19 Kırklarelispor 5 0 4 1 2 10 1 -8
Takım O G M B A Y P AV
1 K.Çekmece Sinopspor 3 2 0 1 6 2 7 +4
2 Aliağa Futbol A.Ş. 3 2 0 1 4 1 7 +3
3 52 Orduspor FK 3 1 0 2 4 1 5 +3
4 Ayvalıkgücü Belediyespor 3 1 0 2 4 3 5 +1
5 Mardin 1969 Spor 3 1 1 1 5 3 4 +2
6 Kepezspor FAŞ 2 1 0 1 3 1 4 +2
7 Artvin Hopaspor 2 1 0 1 2 1 4 +1
8 Karabük İdmanyurdu Spor 3 1 1 1 4 5 4 -1
9 İnegöl Kafkas GK 3 1 1 1 3 4 4 -1
10 Talasgücü Belediyespor 3 1 2 0 5 5 3 0
11 Kırıkkalegücü FK 2 1 1 0 2 3 3 -1
12 Tarsus İdman Yurdu 3 1 2 0 4 9 3 -5
13 Edirnespor 3 0 2 1 2 4 1 -2
14 Malatya Arguvanspor 3 0 2 1 0 2 1 -2
15 Gümüşhanespor 3 0 2 1 2 6 1 -4
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 25/09/2023 Hatayspor vs Trabzonspor
 26/09/2023 İstanbulspor vs Galatasaray
 27/09/2023 Adana Demirspor vs Beşiktaş
 28/09/2023 Fenerbahçe vs Başakşehir FK
 29/09/2023 Samsunspor vs Gaziantep FK
 30/09/2023 Sivasspor vs Hatayspor
 30/09/2023 İstanbulspor vs Antalyaspor
 30/09/2023 Trabzonspor vs Pendikspor
 30/09/2023 Galatasaray vs MKE Ankaragücü
 01/10/2023 Fatih Karagümrük vs Kasımpaşa
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 25/09/2023 Altay vs Bodrumspor
 29/09/2023 Ümraniyespor vs Bandırmaspor
 30/09/2023 Tuzlaspor vs Şanlıurfaspor
 30/09/2023 Giresunspor vs Altay
 30/09/2023 Gençlerbirliği vs Manisa FK
 01/10/2023 Bodrumspor vs Çorum FK
 01/10/2023 Erzurumspor FK vs Boluspor
 01/10/2023 Kocaelispor vs Keçiörengücü
 01/10/2023 Sakaryaspor vs Eyüpspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 01/10/2023 Diyarbekir Spor vs 1461 Trabzon FK
 01/10/2023 Van Spor FK vs Zonguldak Kömürspor
 01/10/2023 Ankaraspor vs Serik Belediyespor
 01/10/2023 Altınordu vs Bucaspor 1928
 01/10/2023 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs Bursaspor
 01/10/2023 Nazilli Belediyespor vs Adıyaman FK
 01/10/2023 Hes İlaç Afyonspor vs Esenler Erokspor
 01/10/2023 Karacabey Belediye Spor vs Kırşehir Futbol SK
 01/10/2023 Yeni Mersin İdman Yurdu vs Kırklarelispor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 01/10/2023 K.Çekmece Sinopspor vs Mardin 1969 Spor
 01/10/2023 Artvin Hopaspor vs Tarsus İdman Yurdu
 01/10/2023 Talasgücü Belediyespor vs Gümüşhanespor
 01/10/2023 Edirnespor vs Kepezspor FAŞ
 01/10/2023 İnegöl Kafkas GK vs Kırıkkalegücü FK
 01/10/2023 Karabük İdmanyurdu Spor vs Aliağa Futbol A.Ş.
 01/10/2023 52 Orduspor FK vs Ayvalıkgücü Belediyespor
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI