Haydar Baki Doğan’ın ortaya attığı iddialar, Alevi-Bektaşi dergâh ve federasyon başkanları tarafından ivedilikle yanıtlanmalıdır. Özellikle, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan alındığı iddia edilen milyarlarca liranın gerçekten alınıp alınmadığı ve bu paraların nereye harcandığı konusunda halka şeffaf bir şekilde hesap verilmesi gerekmektedir.

Bunun yanı sıra, dergâh dedesi ve kurum başkanlarının belediyelerden maaş alıp almadıkları konusu da aydınlatılmalıdır. Bu iddialar, basitçe geçiştirilemeyecek kadar ciddidir. Çünkü bu iddiaların sahibi, bir dönem birlikte hareket ettiğiniz ve bu bilgileri sizlerin ağzından duyduğunu belirten bir kişidir.

İddialar arasında, İçişleri Bakanlığı’na düzenli rapor veren kurum başkanlarının kimler olduğu da merak konusudur. Bu durum, Alevi-Bektaşi Kültür Cemevi Başkanlığı’nın eleştirildiği bir ortamda, kapalı kapılar ardında devlete rapor verildiğini göstermektedir.

İddiaların İçeriği:

Kurumlar öncelikle kendi içlerini temizlemelidir.

1. Dede, belediye meclis üyesi, cemevi başkanı ya da milletvekili gibi birden fazla görevde bulunan kişiler sorgulanmalıdır.

2. ABKCB’yi eleştirip, iktidar veya muhalefet partilerinin belediyelerinden maaş alan federasyon başkanlarının durumu açıklığa kavuşturulmalıdır.

3. Hem devrimcilik iddiasında bulunup, hem de Sivas Katliamı davasındaki sanık avukatlarının büyük boy resimlerini cemevlerine asan kişilerin hesap vermesi gerekmektedir.

4. Eski Bakan Süleyman Soylu’nun döneminde kurulan ABKCB’yi reddettiğini söyleyip, gizlice milyonlarca TL alan kurum başkanları bu iddialara yanıt vermelidir.

5. Her yıl iktidar partisinin belediyesinden 7-8 milyon TL proje desteği alan federasyon ve cemevi yönetimlerinin durumu açıklığa kavuşturulmalıdır.

6. "Her ay İçişleri Bakanlığı’na düzenli rapor veriyoruz" diyen kurum başkanları, bu durumu izah etmelidir.

Bu iddialar, yenilir yutulur cinsten değildir ve bunları dile getiren kişi sıradan biri değildir. Welg medya olarak kendisine sorduğumuzda, Haydar Baki Doğan bu iddiaların gerçek olduğunu belirtmiştir.

Bu iddialara yanıt vermek, ilgili kurumların başındaki kişilere düşmektedir. Eğer bu iddialar gerçekse, bu kişiler görevlerinde kalamazlar; ancak eğer doğru değilse, hemen bir yanıt vererek, iddia sahibini ve iddialarını çürütmeleri gerekmektedir. Bizler, bu sürecin takipçisi olacağımızı ve Alevi toplumunun hakkını korumak adına bu konunun peşini bırakmayacağımızı kamuoyunun bilmesini isteriz.

Mehmet Ali Demir