Erdoğan YALGIN
  24-11-2021 10:24:00

“Alevilerle Evlenilmez!” demek, Bir Nefret Suçu Değil! Dinin Gereğidir!

Yeni Şafak yazarı ilahiyatçı Hayrettin Karaman; kendisine gelen bir soruya özel web sitesinde verdiği yanıtta "Alevilere kız verilmez!" diye eskiden beri var ola gelen yeni bir fetva verdi. Karaman’ın bu fetvasına bazı Aleviler, cılız da olsa sözde tepkiler gösterdiler. Beklendiği gibi bu türden çıkışlar; daha çok kendilerini “Müslüman” ve hatta “öz Müslüman” olarak addeden bazı Aleviler tarafından dillendirildi. Gerekçeleri ise “Efendim Aleviler de Müslümandır, neden böyle diyorsunuz! Ayıp oluyor ama!” Cinsinden, nevi şahsına münhasır, çocukluk mahcubiyeti de içerisinde gizlendirilen sözüm ona eğlencelik tepkilerdi! Ancak bu tepkilerin içerisinde birisi vardı ki, gerçekten de çok önemliydi. Çünkü bu reaksiyonu dile getiren HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül idi. Konunun bir diğer önemi ise Bülbül; bu tepkisini (11.11.21), çıkıp TBMM’si kürsüsünde serdetti. Bu konuşmasının ilk bölümünü Diyanet’in ve Hayrettin Karaman’ın ”Alevilerle evlenilmez!” fetvasına ayırmış ve Meclis’te aynen şunları haykırılmıştı:

“(…) Koskoca İslam hikmeti, koskoca İslam tarihi iki tane müderrisin (-yani medresede ya da camide ders veren kimse. Bazı İslam ülkelerinde profesör) tefsirine kaldı arkadaşlar. Ayıptır! Günahtır! Yazıktır ve utanç vericidir! Adeta İslam’ı almış bir kutuya kapatmışlar. Bu kutudan  ihtiyacı olan şeyi çıkarıp bir fetva verip ortalığa salıp, insanların sinirini tepesine çıkarıp (…) Bu, İslam’da, inanca ’da, hakikate ’de yapılan bir zulümdür!” diyordu.

Kemal Bülbül Canı Severiz! Ama Hakikati Daha Çok Severiz!

Platon’un (Eflatun) bilinen en gözde öğrencilerinden birisi de Aristoteles’ti (MÖ. 384-322). 20’li yaşlarda Şiir sanatı üzerine geliştirdiği estetik düşünce felsefesini içeren eseri Poetika’sında (tiyatro, gösteri, tragedya), hocası Platon için Aristoteles şöyle der; “Eflatun’u severim ama hakikati daha çok severim…!“ Evet, biz de eğitimci sevgili Kemal Bülbül Canı severiz! Ama hakikati daha çok severiz! Zira kendisinin de hakikati çok sevdiğini biliriz. Çünkü Kemal Bülbül Canımız, gerçekten de bir hakikat adamıdır! Lakin söz konusu bu konuşmasına İslam’ı hiç katmayacaktı! Çünkü işin renginin bu noktadan sonra nasıl değiştiğini, kısa bir özetle şimdi burada vermeye çalışacağız.

Esas itibariyle sevgili Vekilimizin konuşmasında belirttiği gibi  ortada İslam’a, İnanca yapılan her hangi bir zulmün olduğunu asla düşünmüyoruz! Ancak Alevi inancının temel felsefesi olan hakikat ’ten, bir sapmanın olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz! İşte bu hakikat; tam 1400 yıllık bir gerçekliliğin son ifadesidir! O da; Alevilerin, İslam coğrafyasında “Müslüman” olarak kabul görmemeleridir. Yaklaşık 2 milyar nüfuslu bütün İslam alemi, Mezopotamya ve Anadolu’da yaşayan en az 20 milyonluk Alevi nüfusunu, kendileri gibi İslam halkası içerisinde görmüyorlar. Yaşamın hangi aynasından bakarsanız bakın, bu gerçeklikle karşı karşıya gelirsiniz! İşte bu hakikat, asırlardan beri orta yerde dururken, tali gündemlerle her geçen gün biraz daha hakikatten uzaklaşmanın hiçbir anlam ve manası yoktur! Kaldı ki bu takkiyeli seyir, inancımızın felsefesiyle de asla uyuşmamaktadır. Artık bundan vazgeçilmelidir!

Sevgili Bülbül Canımızın tamlamasıyla “Koskoca İslam hikmeti, koskoca İslam tarihi” de göstermiştir ki; Alevilerin; tevhit dini olan İslam’la ve diğer tek Tanrılı dinlerle uzaktan-yakından hiç bir kökensel-organik bağı yoktur! İşte 2021 yılının son aylarında bu gerçeklik, hem de bir İslam profesörü-İlahiyatçısı  tarafından bir kez daha tescillenmiştir. Bazı Aleviler hala bile takkiye yoluyla kendilerini Müslüman göstermeye çalışırlarken, ne hikmetse İslam alimleri başta olmak üzere iktidar da; “Türkiye’nin yüzde 99’u Müslümandır!” hikayesinin bozulmaması için takkiye yoluyla “Alevileri, Müslüman olarak gördüklerini” zımnen salgılamaktadırlar. Bu bağlam, çok önemlidir. Bütün uygulamalara, pratik sonuçlara bakılarak bu nokta derinlemesine tartışılmalıdır! Öte yandan Alevilerin; Müslüman olarak görülmemesinden gocunmanın hiç bir anlamı  yoktur! Hele ağlayıp-sızlanmanın, dövünüp-kırılmanın Alevilere yakışmayacağının altını çizmekte fayda vardır.

Diyanetin Fetvaları, Alevileri İlgilendirmez!

Bununla birlikte Diyanetin; farklı konular hakkında verdiği fetvalar, Alevileri asla ve asla ilgilendirmemelidir. Zira Diyanet; Alevilerin vergileriyle, aldığı faiz rantlarıyla gelirini Milyon dolarlara çıkarırken, temsilcisi olduğu Müslümanların güncel sorunlarına ilişkin yol gösteren enginliği ve konumuyla işini yapmaktadır. Bundan bize ne! Asıl sorun, Diyanetin mahzeninde kendisi için koltuk arayan sözde İslam’ın özü olan Alevi dedeleridir! Eğer kadim değerlerimize geri dönmez, otantik-özgün inançsal ritüellerimizi sahiplenen bir söylem geliştirmezsek, yarın Diyanette konumlanan bu Dedelerin, Alevi toplumu için vereceği fetvaları şimdiden düşünmeliyiz! Tehlikeyi hala görmüyor musunuz?

Nefret Suçu Değil! Dinin Gereğidir!

Hemen başından belirtelim; Türk Ceza Kanunu’nun “Nefret ve Ayrımcılık Suçunu” düzenleyen ve 2014 tarihindeki değişikliğiyle 122. maddesinde yer alan hükümlere göre, “Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle..” diye başlayan bir madde vardır. İlgili bu madde konumuzla alakalı olmakla birlikte, bu madde ve benzerleri muhalif  Kürtler, Kızılbaşlar ve Komünistler (3K) için ne zaman uygulamaya konmuş ki? Bu türden içi boş şeylerle uğraşmanın zaman kaybı olduğunu hatırlatmak isteriz! Oysa bu işin esas temelinde yatan gerçekliğe dikkat çekmeliyiz! Çünkü geçmiş yıllarda Alevilere yapılan yazılı-sözlü hakaretlerin hiç birinde suçlular cezalandırılmamıştır. Onu da bırakın, gerçekleştirilen bütün Alevi katliamların yapılan mahkeme sonuçları bile hep fiyaskoyla sonuçlanmamışımdır? Nitekim bu durumun, hiç de öyle nefret suçuyla bir alakasının olmadığını anlamamak saflıktır. Bunu da geçelim, asıl konumuza dönelim;

Bu İlk Değil! Son da Olmayacaktır!

Peki! İlk defa mı Alevilere; evlilik üzerinden “Müslüman olmadıkları” hatırlatılıyor? Hayır! İşte birkaç örneği: 28 Ocak 1994 tarihli Zaman gazetesinin “Sohbetler” köşesinde  Alevilerin Sünnilerle evlenmesi halinde, Alevi ile Sünni’nin mutlu olamayacağı anlatıldı. Yazar’ı  A. Şahin; “… Alevi biriyle evliliğe “EVET” diyenlerin ilk anda duyulan hissin teshirinden kurtulduktan sonra aralarında ayrılıklar baş göstereceğini” yazıyordu. Bu bağlamda Alevilerin, asırlar boyunca Kızılbaş kavramı üzerinden o bilindik pejoratif söylemlerin bir devamı olduğunu da unutmamalıyız.

Türkçe yayınlanan eski sözlük ve ansiklopedilerde de “Alevilerle evlenilmemesi” önerilmektedir. Bunlardan birisi de Almanya’da yayınlanmış  bir Almanca-Türkçe sözlükte “Kızılbaş” maddesinin karşılığı ”Kanunen evlenmesi caiz olmayan akrabaların evlenmesi-cinsi münasebette bulunan erkek veya kadın. Zani (ye) Kızılbaş: Blutschand. Bu sözlük; Türkiye’de 1974 yılında Kanaat Kitabevinde aynen basılmıştır. Bunları çoğaltabiliriz:

Mümin Müslüman Biri, Elbette Kur’an Ayetine Uyar!

Şimdi bakalım; Kur’an, konumuzla ilgili ne diyor; Bakara, 2/221;  “İman etmedikleri sürece Allah’a ortak koşan erkeklerle de kadınlarınızı evlendirmeyin. Şundan da emin olun ki imanlı bir köle, sizin hoşunuza gitse bile müşrik bir hür kişiden daha iyidir. Onlar insanları ateşe çağırırlar, Allah ise izni ile cennete ve bağışlanmaya çağırır, gerektikçe hatırlasınlar diye insanlara ayetlerini açıklar.” Peki bu ayetin tefsiri nedir? Yani neden ve hangi ihtiyaç üzerine böyle bir ayet nazil (-indi-inen) oldu?

“Bu ayetin geliş sebebi, hicretten sonra gizli bir görevle Mekke’ye gönderilen Ebû Mersed’in başından geçen bir olaydır. Ebû Mersed Müslüman olmadan önce Mekke’de yaşarken Anâk isimli bir kadını dost edinmişti. Görevli olarak Mekke’ye geldiğinde kadın onu gördü ve beraber olmaya çağırdı. Ebû Mersed, “İslâm bana bunu yasakladı” deyince kadın, “Beni eş olarak al” dedi. Ebû Mersed, “Resûlullah’tan izin almadan bunu da yapamam” cevabını verdi. Medine’ye dönünce sordu, bunun üzerine âyet geldi ve kadın putperest olduğu için kendisine evlenme izni verilmedi (Vâhidî, Esbâbü’n-nüzûl, s. 49-50).

Ehl-i kitap denilen Hıristiyanlar ve Yahudiler gibi gayri Müslimler, bir Allah’a, aslı bozulmuş da olsa semavî bir kitaba ve Peygamberlerine inandıkları müddetçe müşrik (Allah’a başka Tanrıları ortak koşan kâfir) sayılmazlar. Kur’an dilinde müşrik kelimesi başta Arabistan putperestleri olmak üzere, aslı ilâhî olan bir kitaba inanmayan ve inançları içinde şirk bulunan kâfirler için kullanılmaktadır” Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 350-352, DİB Kur’an tefsiri.

Ne diyor Ayet “İman etmediği sürece, Allah’a ortak koşan…” Buradaki iman nedir; Tanrı’ya ve İslam dinine inanma. Dinin ortaya koyduğu kurallara (Kur’an) inanma, dinsel inanış, olarak ele alınmaktadır. Oysa biz Canlara;” İmanım” diye hitap eder, Canların yüzünü de “hakkın cemali” olarak görmez miyiz? Demek ki  bir Müslüman’a göre Aleviler bu ayete uygun bir davranış içerisinde bulunmamaktadırlar!  Demek ki Müslümanların, Alevilerle evlenmelerinin neden caiz olmadığı ve böyle bir evliliğin Şer’i İslam’a uymadığı gibi, Alevilerin “gayri Müslim” dahi sayılmayıp, dolayısıyla kitaplarının bulunmadığından kaynaklanmaktadır. Ne yani bir ilahiyatçı-Kur’an profesörü Alevilerin, Kur’an’a uymadığını bilmiyor mu  sanıyorsunuz? Yada Diyanet İşleri kadrolarını Alevilerin Müslüman olmadığını idrak edemeyen birer çocuk mu  bellediniz? Aslında Alevi toplumunda es geçilerek hiç tartışılmayan önemli bir olgu daha var! Yeri gelmişken kısaca değinelim! O da “Allah’ın emri” ile evliliğe atılan ilk adım. Şöyle ki;

Allah’ın Emri, Peygamberin Kavli İle…!

Bilindiği üzere bir İslami gelenek olarak gençlerin, evlilik akdinin gerçekleşmesi için aileler bir araya gelirler. Burada ilk dile getirilen “Allah’ın Emri, Peygamberin Kavli İle…! Başlayan sözdür. Girizgahta dile getirilen “Allah’ın emri” ile kastedilen, Tanrının kulları arasında evlilik yoluyla çoğalmasının bir Tanrı emri olduğu vurgulanmaktadır. “Peygamberin kavli ile..” verilen mesajda İslam Peygamberi Muhammed’in sünnetidir. Yani söz konusu bu evliliğin, İslami ve dolayısıyla tevhit dinine uygun olacağını belirten bir sözleşmeye vurgudur. Yani bununla Allah’ın emrinin çiğnenmemesi ve Peygamberin Sünnetine uyulması gereği hatırlatılmaktadır. Peygamber’in Sünneti, Onun Kur’an ’i çerçevedeki bütün söylem ve eylemlerini-fiillerini içermektedir. İşte bu meyanda; Allah’ın emirlerine ve Peygamberin sünnetine uyan Müslüman birinin, mevcut ayetler ışığında Alevi biriyle evlenmesi din’i-iman’i açıdan elbette kabul görmemektedir. Buna karşın bir Müslüman’ın, Hristiyan biriyle evlenmesi halinde ilk yapılan dinsel ritüel, Hristiyan’ın kelime-i şahadet getirmesidir. Ama unutmamak lazım ki, Hristiyan bir ehl-i dindir, Hristiyanlar ehl-i kitap sahibidir. Bu vesileyle, Alevi toplumu “Allah’ın Emri, Peygamberin Kavli İle…!” başlayan bu sözlü geleneği, ciddi bir şekilde tartışmalıdır! Tartışmalıdır! Çünkü buradaki bir diğer sorunsal alan, 40’lar Meclisindeki İslam Peygamberi Muhammed’in; Peygamberlikten azat edilerek, meclise alınışıdır. 40’lar Meclisinde Peygamberlik sıfatı sorgulanırken, evlilik akdinde ise aynı “Peygamberin Kavline!” sarılmak, nasıl bir handikaptır, doğrusu anlaşılması zordur!

Mecusilerin Kadınları Haram, Paraları Helal!

Aslında bu konunun tarihsel arka planı da var. O da, Mecusilerle (Zerdüştiler) alakalıdır. Kur’an-ı Kerim’de; Hac Suresi: 17. Ayette; “Gerçek şu ki, iman edenler, Yahudiliği benimseyenler, Sâbiîler, Hristiyanlar, Mecûsîler ve şirke sapanların her biri hakkındaki hükmünü Allah kıyamet günü verecektir. Şüphesiz Allah her şeye tanıktır.” diye geçen ayette Mecusilerin de kitap ehli olduğu belirtilmektedir. Fakat Mecusiler, daha sonraki hadis kitaplarında farklı bir uygulamayla karşı karşıya kalmışlardır.

Eğer hadis doğruysa; İslam Peygamberi Muhammed’in, kendi ümmetine; Mecusilerin kadınlarını nikahlamamalarını, kestiklerini yememelerini fakat Mecusilerin Cizye’ye-vergiye bağlanmasına izin vermiştir. Çok ilginçtir, bu uygulama; İmam Ali’de dahil, dört halife döneminde aynen uygulanmıştır. Yani Müslümanlara; Mecusilerin Kadınları  ve kestikleri Haram kılınırken, Paraları helal sayılmıştır! Aslında bu paradoksal durum;  günümüzde, sizlere de çok tanıdık gelmiyor mu? Ne dersiniz?

Ana Soylu Kadim İnançlar Dışarıdan Evlilik Yapmazlar!

Müslümanların, Ayetler ışığında Alevilerle evlenmelerine mani olan İslami akideleri vardır. Dinsel açıdan baktığımız zaman aslında bu gayet normaldir! Aynı durum, farklı gerekçeli formatlarla diğer dinsel-inançsal topluluklarda da bulunmaktadır. Meselâ Sabilerde Anne ve babanın mutlaka Sabi olması gerekmektedir. Ortodoks Yahudilerde, sadece Yahudi olanlarla evlenilir, dolayısıyla bir Yahudi’nin Anne ve  babası da Yahudi olmalıdır. Hint dinlerinde de kast piramidine bağlı evlilikler gerçekleştirilmektedir. Alevilerle aynı kökten gelen Êzildiler, Êzdi olmayanlarla yani dışarıdan evlenmezler. Peki 40-50 yıl öncesinde, özellikle Kürt (Réya/Raa Heqi) Alevilerinde de durum aynı değil miydi? Alevi Anne babadan doğma kuralı geçerli değil miydi? Ocakzâdeler kendi aralarında evlenirken, aşiret mensubu talipler de yine kendi aralarında evlenmezler miydi? İran-Irak Kürdistanındaki Ehl-i Haklar’da da (Kakailer, Şebekler) durum aynen böyle işlemiyor mu? Elbette bu alana haiz konular, farklı bir tartışmaya kapı aralamaktadır. Şimdilik buraya nokta koyalım! Fakat daha çok tartışmalıyız!

Hak ile kalın!

Erdoğan Yalgın

  Bu yazı 5720 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 36 32 1 3 89 24 99 +65
2 Fenerbahçe 36 29 1 6 92 31 93 +61
3 Trabzonspor 37 20 13 4 65 48 64 +17
4 Başakşehir FK 37 17 13 7 51 41 58 +10
5 Beşiktaş 37 16 13 8 51 45 56 +6
6 Kasımpaşa 37 15 14 8 60 64 53 -4
7 Alanyaspor 37 12 10 15 52 49 51 +3
8 Sivasspor 37 13 12 12 45 53 51 -8
9 Çaykur Rizespor 37 14 15 8 48 56 50 -8
10 Antalyaspor 37 12 13 12 43 48 48 -5
11 Adana Demirspor 37 10 13 14 52 55 44 -3
12 Samsunspor 37 11 16 10 41 49 43 -8
13 Kayserispor 37 11 14 12 43 55 42 -12
14 Gaziantep FK 37 11 18 8 49 57 41 -8
15 Konyaspor 37 9 14 14 39 50 41 -11
16 MKE Ankaragücü 37 8 13 16 44 48 40 -4
17 Hatayspor 37 8 15 14 43 52 38 -9
18 Fatih Karagümrük 37 9 18 10 46 51 37 -5
19 Pendikspor 37 9 18 10 42 72 37 -30
20 İstanbulspor 37 4 26 7 27 74 16 -47
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 34 24 7 3 77 31 75 +46
2 Göztepe 34 21 6 7 60 20 70 +40
3 Sakaryaspor 34 17 8 9 50 35 60 +15
4 Bodrumspor 34 15 7 12 43 22 57 +21
5 Çorum FK 34 16 10 8 55 36 56 +19
6 Kocaelispor 34 16 11 7 48 41 55 +7
7 Boluspor 34 15 11 8 33 35 53 -2
8 Gençlerbirliği 34 13 9 12 39 33 51 +6
9 Bandırmaspor 34 13 10 11 49 32 50 +17
10 Erzurumspor FK 34 12 11 11 30 34 44 -4
11 Ümraniyespor 34 12 15 7 40 47 43 -7
12 Manisa FK 34 9 12 13 40 40 40 0
13 Keçiörengücü 34 10 14 10 34 43 40 -9
14 Adanaspor 34 11 17 6 28 45 39 -17
15 Şanlıurfaspor 34 9 14 11 32 37 38 -5
16 Tuzlaspor 34 9 14 11 35 47 38 -12
17 Altay 34 5 25 4 16 76 10 -60
18 Giresunspor 34 2 28 4 16 71 7 -55
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 36 26 5 5 83 29 83 +54
2 Van Spor FK 36 24 6 6 63 37 75 +26
3 Bucaspor 1928 36 21 5 10 54 25 73 +29
4 1461 Trabzon FK 36 21 6 9 71 39 72 +32
5 Ankaraspor 36 15 8 13 45 35 58 +10
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 36 16 10 10 50 36 58 +14
7 Beyoğlu Yeniçarşıspor 36 15 14 7 47 38 52 +9
8 Karacabey Belediye Spor 36 13 11 12 43 37 51 +6
9 Ankara Demirspor 36 15 16 5 43 46 50 -3
10 Diyarbekir Spor 36 12 15 9 39 41 45 -2
11 Kırklarelispor 36 11 14 11 33 41 44 -8
12 Altınordu 36 10 13 13 45 39 43 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 36 10 14 12 25 38 42 -13
14 Serik Belediyespor 36 10 16 10 29 45 40 -16
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 36 11 17 8 41 57 38 -16
17 Kırşehir Futbol SK 36 5 23 8 38 76 23 -38
18 Bursaspor 36 6 22 8 28 64 23 -36
19 Adıyaman FK 36 4 25 7 28 63 19 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 19/05/2024 Galatasaray vs Fenerbahçe
 26/05/2024 Adana Demirspor vs Başakşehir FK
 26/05/2024 Alanyaspor vs Antalyaspor
 26/05/2024 Fatih Karagümrük vs Samsunspor
 26/05/2024 Fenerbahçe vs İstanbulspor
 26/05/2024 Hatayspor vs Çaykur Rizespor
 26/05/2024 Kasımpaşa vs Beşiktaş
 26/05/2024 Konyaspor vs Galatasaray
 26/05/2024 Pendikspor vs Gaziantep FK
 26/05/2024 Sivasspor vs Kayserispor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/05/2024 Kocaelispor 0 - 2 Sakaryaspor
 11/05/2024 Erzurumspor FK 0 - 4 Eyüpspor
 11/05/2024 Boluspor 2 - 1 Çorum FK
 11/05/2024 Göztepe 1 - 1 Bodrum FK
 11/05/2024 Adanaspor 1 - 0 Bandırmaspor
 11/05/2024 Tuzlaspor 1 - 1 Gençlerbirliği
 11/05/2024 Şanlıurfaspor 2 - 0 Manisa FK
 10/05/2024 Giresunspor 1 - 2 Ümraniyespor
 10/05/2024 Keçiörengücü 1 - 1 Altay
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 Hük. Bursaspor 3 - 0 Van Spor FK
 04/05/2024 Altınordu 3 - 3 Ankaraspor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 3 - 1 Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Serik Belediyespor 0 - 6 Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor 3 - 1 Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Adıyaman FK 4 - 1 Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor 5 - 2 Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Kırklarelispor 1 - 3 Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK 4 - 5 1461 Trabzon FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI