
Turan Meriç’in Ardından
Mehmet Ali DEMİRToplumsal eleştiri, bireyin önce kendine dönüp bakmasıyla başlar. Eleştiri yaparken, özeleştiriden kaçınmamak gerekir. Özellikle Alevi kurumları içinde, kişinin önce kendi katkılarına ve eksiklerine bakması, toplumsal mücadelede neyi başardığını sorgulaması büyük önem taşır. Toplumsal mücadelede başarının ölçüsü, bireyin kendini geliştirmesi, eleştirilerini yapıcı bir çerçevede sunması ve farklı düşüncelere saygı göstermesiyle belirlenir.
Alevi toplumu, tarih boyunca çeşitli baskılar ve asimilasyon politikalarına maruz kalmıştır. 1950’lerden bu yana, Alevi inancına dışarıdan gelen baskılar ve Şii inancı gibi öğelerin topluma zorla kabul ettirilmesi, Alevi toplumunun kendi inançlarından uzaklaşmasına neden olmuştur. Bu süreç, toplumun belleğinde derin izler bırakmış, Aleviliğin özünden uzaklaştırılmasına yol açmıştır. Bu yanlışı düzeltmek, kısa vadede mümkün değildir; sabır ve kararlılıkla uzun vadeli bir mücadele gerektirir. Bu mücadele sadece dış baskılara karşı değil, aynı zamanda Alevi toplumu içindeki çelişkilere ve eksikliklere karşı da verilmelidir.
Alevi hareketi içinde geçmişte ve günümüzde mücadele veren insanların çabalarını yok saymak, onların emeklerini küçümsemek, toplumsal dayanışmayı zayıflatır. Örgüt içinde veya sosyalist hareketler içinde mücadele etmiş bu insanları basitçe eleştirmek, kimseye fayda sağlamaz. Mücadele, kişisel hesaplarla veya ideolojik farklılıkları dışlayarak değil, ortak noktalar üzerinden geliştirilmelidir. Bu nedenle, eleştirilerin yapıcı ve geliştirici olması, toplumu ileriye taşımanın anahtarıdır.
Toplumsal hareketler, ancak farklı görüşlere açık olduklarında güçlenebilirler. Mücadele içinde, kırmadan, dökmeden ilerlemek ve farklı düşüncelere saygı göstermek esastır. Alevi hareketi içinde farklı düşünen herkesle oturup konuşmak, ortak bir çözüm arayışında olmak, bu mücadelenin en önemli parçasıdır. Birbirimizi anlamadan, sadece kendi doğrularımız üzerinden hareket ederek ilerlemek mümkün değildir. Bu nedenle, eleştiriler yapıcı ve geliştirici olmalıdır.
Geçmişte ve bugün, mücadele içinde yer alan herkesin, kendi katkılarını ve eksiklerini gözden geçirmesi, kendine dürüst olması gerekmektedir. Ancak bu şekilde ilerleyebilir ve toplumu daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz. Toplumsal hareketlerin kalıcı olması, bireysel çabaların kolektif bir bilinçle bütünleşmesine bağlıdır. Alevi hareketi içinde yer alan herkesin, mücadelenin temel taşlarını oluşturan fedakârlıkları ve geçmişteki emekleri unutmaması gerekir.
Bu noktada, Hakk’a uğurladığımız Hakkı Üreten Sevgili Turan Meriç gibi, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da büyük mücadeleler vermiş insanların değerini bilmek, onların emeklerini unutmamak gerekir. Bu değerler, masa başında kolayca karalanamaz; bu insanların mücadelesi, toplumun hafızasında yer etmiştir. Onların verdikleri emek, Alevi toplumunun haklarını ve kimliğini koruma mücadelesinin önemli bir parçasıdır. Eleştiriler, ancak yapıcı bir perspektifle sunulduğunda anlam kazanır.
Hiçbirimiz mükemmel değiliz; hepimiz, yaşayarak, öğrenerek ve öğreterek ilerliyoruz. Bu yolda, öğrendiklerimizle kendimizi geliştirmek, inancımıza sahip çıkmak için çabalıyoruz. Ancak bu çabalar sırasında, farklı düşünenleri dışlamak yerine, onları anlamaya çalışmak, onlarla konuşarak ortak noktalar bulmak en sağlıklı yol olacaktır.
Sonuç olarak, eleştiriler yaparken, aynaya bakarak, kendimize de dürüst olmamız gerekir. Alevi toplumu olarak, kendi iç dinamiklerimizi sağlıklı bir şekilde değerlendirmeli, geçmişin deneyimlerinden öğrenerek geleceğe umutla bakmalıyız. Ancak bu şekilde ilerleyebilir, toplumu daha iyi bir noktaya taşıyabiliriz.
Aşk ile,
Mehmet Ali Demir
YORUMLAR 0 Yorum YORUM YAP
FACEBOOK YORUM
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Faşizm Olağanlaştırılıyor mu? Gelir Adaletsizliği, Savaşlar ve Yeni Dünya Düzeni
- Korku İklimine Teslim Olursak, Bugünleri Mumla Ararız
- Alevi Cemlerinin Tarihsel ve Felsefi Kökenleri
- Turan Meriç’in Ardından
- Ahmet Uğurlu Alevi Toplumunu Temsil Edemez
- Cemevi Dedesi Mehmet Mercan’dan Alevi İnanç ve Toplum Değerlerine Darbe
- Başkasının Hızır’ı Olmak ve Toplumsal Dayanışma
- Kızılbaş Alevilikte Rıza Şehri Ütopyası ve Alevi Örgütlülüğünün Sorunları
- DEM Parti'nin Demirtaş Sessizliği
- Kızılbaş Alevilikte Hak ve Hızır Kavramı
- AABK'da Onursal Başkanlık Tartışması ve Etik
- Magdeburg Saldırısı: İslamofobi, Aşırı Sağ ve Bireysel Radikalleşmenin Birleştiği Tehlikeli Nokta