Putin'in giderek artan yalnızlığı

Putin'in yalnızlığı her geçen gün artıyor.

Putin kaybetmeye alışkın olmayan bir lider olsa da, politikaları Putin'i her geçen gün tek başına bırakıyor.

İş insanları, ve birçok yetkili Putin'den uzaklaşıyor.

Dış politikada da yalnızlaşan Rus lider, Hindistan ve Çin'le daha yakın ilişkiler kurmaya çalışsada, Ukrayna-Rusya savaşı uzadığı için, bu ilişkiler Putin'in taraftar kazanmasına imkan tanımıyor.

Buna örnek olarak, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in konferans aracılığıyla yaptığı video konuşmasını gösterebiliriz.

Cinping, Moskova'yla stratejik işbirliğine onay versede, karmaşık ve tartışmalı uluslararası koşulları ön plana sürmesi, Putin'in stratejik ortaklıkta güven vermeyen bir lider olduğunu anlatmaya yetiyor.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin; içinde bulunduğumuz çağın savaşlar çağı olmaması gerektiğini ima etmesi ise, Rus liderin küresel politikada yalnızlaştığını izah eden bir başka mesaj.

Zira Ukrayna işgali devam ettikçe, Putin'in sürdürmekte olduğu savaşçı tutum, uluslararası diplomaside; bir zamanların Nazi benzetmesiyle eş değer görülüyor.

Rus seçkinlerinin Rusya'nın geleceği ve Putin'in düşünceleri hakkında öngörüde bulunamamaları, Rusya'nın istikrarı bakımından endişeleri artırıyor.

Sonuç da Rusya'dan bir gelecek bekleyen bölgesel ve küresel yatırımcılar var.

Fakat mevcut tabloda girişimciler için oldukça riskler var.

Putin'in yanlış politikaları kendisini o kadar çıkmaza sürüklüyor ki, Rus liderin her yıl sonu yaptığı basın toplantısını bu yıl iptal etmesi, Putin'in yalnızlaştığının ve çıkmazlar içinde olduğunun dışa vurumu.

Aslında Putin'in yorgun olduğunu söylemek dahi mümkün.

Rus diplomatların bazen satır aralarında dile getirdiklerinden bunu anlayabiliyoruz.

Rusya'da çok sayıda barış yanlısı eylemlerin olması, Ukrayna işgalinin kınanması ve Putin'in savaşçı politikasının, Rusya'yı gittikçe dünyadan izole ettiği yönündeki eleştiriler, Putin'in yalnızlaştıkça yorulduğunun birer ispatı.

Gelişmeler bu yönde ilerledikçe Rusya'nın, iç istikrarının tehlikede olduğu ve küresel düzendeki konumunun sallantıda olduğu herkesin malûmü.

Rus halkı Putin'i değiştirecek toplumsal gücü henüz kendinde göremiyor.

Buna rağmen Rus halkı her geçen gün statükoya olan rahatsızlığını yine de ifade ediyor.

Halkın statükoya olan eylemsiz isyanı dahi, Putin'i ilerleyen zamanlarda daha da yalnızlaştıracak.

Bu nedenle Putin için artık kaybetmeye alışkın olmak bile yetmeyebilir.

Çünkü yerel ve küresel tepkiler, Putin'in liderliği konusundaki süreyi zorlayabilir.

Heybet AKDOĞAN