Faik BULUT
  27-09-2020 14:06:00

Kadın hareketinin fikir öncüsü Mısırlı Kürt Kasım Emin

 

Yaklaşık bir buçuk yıl önce, Ortadoğu'da kadın hak ve özgürlükleri meselesine ilişkin İstanbul Kadın Muhasebeciler Derneği'nin düzenlediği bir konferansa davet edilmiştim.

Hazırlık aşamasında, Mısırlı edebiyatçı ve düşünür Kasım Emin'in bana çok ilginç gelen yaşamını araştırmaya başladım.

Fikir dünyasının merkezinde kadın hakları ve özgürlüğü vardı. Bu konuda başta Arapça kaynaklar olmak üzere hakkında birkaç dilde yazılmış tanıtımlarını inceledim. 

Son yıllarda gerek Türkiye'de gerekse Ortadoğu ülkelerinde kadın haklarının inkâr edilip geriletilmesi ve kimi ülkelerde göz göre göre gasp edilmesi yönünde cereyan eden cinsiyetçi politikalara ek olarak günlük hayatta tanık olduğumuz şiddet, taciz ve tecavüz olayları, Mısırlı Kürt Kasım Emin'in 120 yıl önce savunduğu kadın özgürlüğüne ilişkin fikirlerine tekrar başvurmamızı elzem kılıyor. 

Hatırlayalım, eski devlet başkanı Hüsnü Mübarek yönetimini devirmek üzere ayağa kalktıkları isyan günlerinde Mısırlı kadınların, (aslında daha önce ve daha sonraki yıllarda bile) en fazla şikayetçi oldukları sorun, yaşamın her alanında, görüldükleri her yerde sürekli sözlü yahut bedensel tacize maruz kalmalarıydı.

Anlaşılan bu mesele hayli sıcak, uzun süre soğumayacak ve giderek ısınacak. Yeryüzünün yarısını kaplayan kadınlar, tadını aldıkları özgürlüklerden asla vazgeçmeyecek.

Kadın Muhasebeciler Derneği yöneticisi Gülüzar Özev'in yazdığı gibi; "Kırdık yalnızlığın soğuk kilidini/ Açtık özgürlüğün kapısını/ Yürüdük, koştuk; güldük, güldürdük/ Yemin verdik, ant içtik" diyecekler.

Sıra geldi Kasım Emin'in yaşam öyküsüne… Zira onun fikirlerini anlamak için yol rehberi sayılır bu hikaye.
 

Kasım Emin'in, Mısır ile Suriye Birleşik Arap Cumhiriyeti posta pulundaki resmi


Kasım Emin, İskenderiye'de dünyaya geldikten sonra ailesi başkent Kahire'ye taşınıyor. Temel eğitimini Mısır'da alıyor. Hukuk eğitimini (1881-1885) Fransa'nın Montpellier Üniversitesi'nde tamamlıyor.  

Rönesans ve Reform hareketleri ile aydınlanma döneminde yayımlanan eserleri okuyor. 

Üçü de İngiliz yurttaşı olan evrim kuramının yazarı Charles Darwin ile İngiliz filozof-sosyolog Herbert Spencer ve ekonomist-filozof John Stuart Mill'in düşüncelerinden derinden etkileniyor.

Fransız toplumu üzerine dört yıl araştırma yapıyor. Edebiyat ve sosyoloji konusunda yazılan Fransızca kitapları okuyor.

Fransız Devrimi'nin yol açtığı hak ve özgürlüklerin derin manasını idrak ediyor. Bunlardan hareketle İslam kültüründe ilerleme ve özgürlüğün izlerini aramaya başlıyor. 

Derken, araştırmaları sırasında Mısır'da yaygın olan gelenek ve göreneklerin aslında İslam dininden kaynaklanmadığı kanaatine varıyor.  

El Mueyyed isimli gazetede, Mısır toplumunun başına musallat olan sosyal-kültürel illeti eleştiren 19 makale yazıyor.

Bu arada Müslümanlar ile Mısır toplumunu küçümseyen "Beyaz Adam" zihniyetli şarkiyatçıların, özellikle Fransız yazar Dük Charles François Marie D'Harcourt'un 1893'te kaleme aldığı L'Egypte et les egyptiens (Mısır ve Mısırlılar) isimli kitaptaki kibirli tavırlarını eleştiren makaleler kaleme alıyor.
 

Fransız Dükü Charles François Marie D'Harcourt'un Mısırlılar hakkındaki kitabı


Bu yazıları, "El Mısriyyun" (Mısırlılar) başlığıyla 1894'te Fransızca daha sonra Arapça yayımlanıyor. 

Paris'te yaşadığı yıllarda, daha önce kendisine derin dini bilgiler öğreten Kürt kökenli hemşerisi meşhur Şeyh Muhammed Abdu ile görüşüyor; Fransızca tercümanlığını yapıyor.

Abdu'nun yakın dostu ve fikirdaşı sayılan İslam dünyasındaki modern Selefiliğin öncüsü sayılan ve Avrupa modernizminden hayli etkilenmiş görünen Cemaleddin Afgani ile ilişki kuruyor.

Her üçü de İslam dünyasının geleneksellikten kurtarılıp bir şekilde dinde bazı ıslahat ve güncellemeler (şerait değişince ahkâmın değişmesi kuralı uyarınca) yapılması gereğinde hemfikir kalıyorlar.
 

Yeni (modern) Selefiliğin üç önemli ismi, Afganistanlı Cemaleddin Afgani, Mısırlı Şeyh Muhammed Abdu ve Lübnanlı Reşid Rıza


Bunun üzerine Urwat-ul Wuska (Güvenilir Bağlantı/Dostluk) oluşumuna gidiyor; bu isimle bir yayın organı çıkarıyorlar. 

Muhammed Abdu, modernizmin etkisiyle din ile bilim arasında bir uzlaşma, ortak payda bulmaya çalışırken; Kasım Emin, önceliği bilime veriyor.  

Araştırma ve incelemelerinden çıkardığı sonuca bakılırsa, işin başı sonu kadındır. Çoğu şey gelip kadınların konumunda düğümleniyor. Toplumu ıslah edip diriltmenin, geliştirmenin yolunu yordamını onların eğitim-öğrenim görmesinde buluyor.

Okuyup öğrenen kadınlar, yeni kuşakların temel taşıdır. Dolayısıyla asıl mesele kadının doğal haklarına kavuşması ve özgürleşerek geçmişin prangalarından kurtulmasıdır. 

Kasım Emin'in İslam dünyasında gündemde olmasının esas nedeni, kadın hakları ve özgürlüğü hakkında yazdığı yazılardır.
 

Kasım Emin'in Mısır'da Feminizm Tarihi ve Kadının Kurtuluşu kitabının İngilizce basımı


Başta Mısır olmak üzere Ortadoğu'da büyük tartışmalara, deyim yerindeyse fikirsel fırtınaların kopmasına neden olan yazıları, iki kitapta toplanmıştır:

1899'da yayımlanan Tehrir-ul Mar'a (Kadının Kurtuluşu) ile 1900-1901 tarihli El Mar'a El Cedide (Yeni Kadın) isimli kitapçığı.

 

Kasım Emin'in 'Kadının Kurtuluşu' adlı kitabı

 

Kasım Emin'in 'Yeni Kadın' kitabı


İlk eseri, hem ıslahatçı müceddit ve modern Selefi Şeyh Muhammed Abdu, hem de gazeteci ve siyasetçi Sa'ad Zağlul (Paşa) ile bazı aydınlanmacı aydınların desteğiyle yayımlanıyor.
 

Mısırlı devlet adamı Sa'ad Zağlul Paşa


Ayrıca İngilizceye çevrilerek Hindistan ile diğer İngiliz sömürgelerine gönderiliyor. 

Mısır'ın tanınmış edebiyatçı, düşünür ve filozofu sayılmanın ötesinde toplumsal reformcu ve Arap dünyasında "İlk feminist yazar" sıfatıyla anılmış olmasının yanı sıra Mısır'ın üst tabakasından gelmesi, sömürgeciliğe karşı özgürlükçü, ilerlemeci ve kalkınmacı tutum almasında etkili olmuştur.

Çünkü o, kadının eve kapatılması, erken evlendirilmesi ve okuryazar olmamasının nedenini sadece Mısır toplumunun feodal ve geri kalmışlığında aramamış; bu toplumun sömürgeciler tarafından geri bıraktırıldığını ve kadınların buna bağlı olarak geri ve hatta esir konumunda olduklarını da gözler önüne sermiştir.

Denilir ki; çok iyi bir edebiyatçı ve hukukçu olduğu kadar kalemi kuvvetli bir reformcu sayılan Kasım Emin, Kahire'nin seçkin zümrelerinin davetlerine katılırmış.

Nazlı Fadıl (Fazıl) isimli prenses ile başkentteki Kültür Merkezi'nde tanışmış; özel ve toplu sohbetlerinde bulunmuştur.

Prenses Nazlı'nın böylesine yüksek bilince ulaşmasının nedenini, onun bir kadın olarak aldığı eğitimden ileri geldiğinin farkına varan K. Emin, buradan hareketle, kadınların mutlaka okula gitmeleri gerektiğini, bunun da onların özgürlüğe doğru atılmış ilk adımları olacağını kanaatine varmıştır.  
 

Kasım Emin'i konu edinen İspanyolca kitap kapağı


İkinci bir rivayete göre; Paris'te yaşadığı yıllarda evlendiği Fransız bir kadının şahsında, fiziksel güzellik ile akıl ve bilginin bileşimiyle nasıl bir ilerleme kaydedildiğini görünce, Mısır'daki kadınların da okula gitmekle özgürlüklerine kavuşabileceklerine kanaat getirmiştir. 

Her iki kitapta, sadece soyut biçimde kadının kurtuluşundan bahsedilmiyor; Müslüman aleminde kadının niçin hür olmadığı araştırılıyor; en aşağı konumda olmasının dinsel-sosyal sebebi irdeleniyor; bağlı olarak Mısır'ın niçin Avrupalıların hükmü/denetimi altına girdiği sorgulanıyor.  

 

'Kadının Kurtuluşu' isimli kitap


Bu kitaba reddiye kabilinden çok sayıda kitap ve makale yayımlanmış; Kasım Emin, "feminist bir yazar" (lanetli kişi anlamında) olarak damgalanmıştır. 

Mısır Vatan Partisi Başkanı Mustafa Kamil, Kasım Emin'in kadın hakları ve özgürlüğünün verilmesi yolundaki çağrısını, "İngiliz sömürgeciliği" ile bağlantılı bulmuş; Talat Harp, Fasl-ul Hitab fi'l Mar'a ve'l Hicab isimli çalışmasında "Örtünme ile haremlik-selamlık âdetinin kaldırılması, Avrupa'nın tam da beklediği ve gerçekleşmesini umduğu şeydir" diyerek karşı çıkmış; Muhammed Ferid Vecdi, Müslüman Kadın başlıklı kitabında, Kasım Emin'in görüşlerine sert yanıtlar vermişti. 

Bunlara karşılık; El Ezher'in eski şeyhi ve modern Selefi Muhammed Abdu ile ünlü gazeteci ve siyasetçi (sonradan bakan ve başbakan olan) Sa'ad Zağlul Paşa ve benzerleri ise onun fikirlerini desteklemişler. 

Tartışmaların başkent Kahire'deki aydınlanmacı veya gelenekçi (özellikle selefi) çevrelerde hararetli geçmesinin nedenlerinden biri de, onun akademik kariyeri idi.

Kasım Emin, Mısır Vatansever Hareketi (el Nahda-Uyanış) ile Kahire Üniversitesi'nin kurucularındandı. Dolayısıyla Kahire Üniversitesi Genel Sekreterliği ve Rektör Yardımcılığı gibi üst düzey makamlarda bulunmuş; ilaveten Kahire'deki Milli Temyiz Mahkemeleri Müsteşarlığı görevini yapmıştı.

Karma Mahkemeler (yani hem sivil hem şeriat mahkemeleri-F.B.) merkezinde görevliyken, kriz dönemlerde Mısır'ın ticaret ve mali karmaşasına çekidüzen vermişti.

Mısır'daki mahkemelerin, medeni hal kanunları dışındaki davalara konu olan yabancıları yargılamasını sağlamıştı.

Ayrıca, Cemaleddin Afgani'nin arkadaşı Abdullah Nedim'in sömürge yönetimi tarafından tutuklanmasını milli bir mesele sayarak, onun serbest bırakılması yolunda başarılı bir kampanya yürütmüştü.

O tarihlerde yakınlaştığı din âlimi Muhammed Abdu ve meşhur siyasetçi Saad Zağlul (Paşa) ile dostluk ilişkisi sıkıydı.
 

Kasım Emin, Cemalledin Afgani ve Muhammed Abdu'nun arkadaşı,"'Kadının kurutuluşu' savunanı" diye tanıtılmış


Zağlul Paşa, ülkenin namlı hukukçu ve gazetecilerindendi. 1900'lerin başından itibaren siyasete girip önce bakan, sonra da 1920'lerde başbakan olmuş; İngilizlerden bağımsız olmanın zeminini yaratmış ve yolunu açmış önemli bir şahsiyetti. 

Avrupa'daki hayat tarzından etkilenen Kasım Emin, Batıcı değildir; Avrupa'daki olumlu (özgürlükler, insan ve kadın hakları vs) örneklerin Mısır toplumunda da uygulanmasından yanadır.

Ona göre kadınlar, toplumun belkemiğidir. Onlara tanınacak haklar ve verilecek önemli roller, Mısır milli toplumunun temelini sağlamlaştıracaktır.  

Kadın bireysel açıdan ne kadar özgür olursa, erkek de o derece siyasal zeminde özgür olacaktır. 

Özel yaşamında aristokrat bir aile mensubu olan Amiral Emin Tevfik'in kızı Zeynep ile 1894'te evlenen Kasım Emin, bu ikinci eşinin İngiliz mürebbiyeler tarafından eğitilip yetiştirilmesinden hareketle kızlarının da İngiliz kadınlar tarafından eğitilmesini istemiştir.

Bu arada iddia edilir ki, kadınların çarşaf giymelerine karşı çıkan Kasım Emin, aristokrat eşinin örtülü gezmesine itiraz etmemiş, onun kişisel kararına saygı duymuştur.

Keza eşi, kendisiyle birlikte saraydaki seçkin zümrenin kadınlı erkekli kahvaltılarına veya çay partilerine katılmamıştır.

Eşinin kararına ses çıkarmayan Emin, buna karşılık kızlarının geleneksel örtüden kurtulmalarını ve yüksek okullarda okumalarını sağlamıştır. 

Kadın haklarını savunan Kasım Emin'in aşağıya aldığımız kimi ifadeleri, bazı muhafazakar ve sofu çevrelerde tepki çekmektedir:  

"Mısırlı aristokrat kadınlar evlerine hapsedilmiş birer mahkûm gibidirler, daha kötüsü onlar köle ve cariye konumundalar. 
Bir kadını, nasıl tanımlayabiliriz? Kadın da erkek gibi beşeri bir varlıktır. Bedeni, fonksiyonları, duyguları ve düşünme   kapasitesi erkeklerle aynıdır. Kadınlar, insani olan tüm temel özelliklerine sahiptirler. Kadınla erkeği ayıran tek şey cinsiyetleridir. Kadınlar okutulmalı, en azından ilkokul eğitimi almalıdırlar. 

Bazıları, benim meselem yalnız ve tek başına örtünmeymiş gibi bir sanrıya kapılmışlar; hayır ve asla! Bizzat başörtüsünü veya örtünmeyi, dinde onu belirleyen kural ile sınırı da tartışmıyorum. Tersine, İslam dininin orijinal halinde var olup emredilen tarzda uygulanmasından yanayım. 

Tarihte örtünme hep vardı; bu dinsel ve sosyal bir geleneğin sonucuydu. Örneğin eski Yunan toplumunda, baştan başlayarak omuzlardan aşağıya inen örtüler söz konusuydu. Ortaçağ toplumlarında, bilhassa dokuzuncu yüzyılda, Hıristiyanlığı kabul eden halklar arasında da başörtüsü ve örtünme vardı. Dışarı çıktıklarında, yolculuk yaptıklarında veya kiliseye gittiklerinde, toplu merasimlere katıldıklarında kadınlar bir şekilde örtünürlerdi. Bazı kadınların giysileri yerleri süpürecek kadar uzun ve çok katlıydı. Toplum ilerledikçe, ortam ve şartlar değiştikçe bu ağır ve abartılı giyinme şekli de değişip hafifledi, zarifleşti.

Şimdilerde ise başörtüsü daha ince ve simgesel bir hal almıştır.

Biz, kadınlarımızın örtünmesi konusunda çok ileri gittik, ifrata kaçtık. Örtünerek erkeklere görünmelerini yasakladık. Mesela kadının elinin ve avuç içinin kapalı olması, anlamsızdır; Kuran'da böyle bir şey yoktur. Tümüyle kapanmanın kaynağı İslam değil, yüzyıllar boyu oluşturulan köhnemiş âdetlerdir.

Kuran, kadınları baskı altına almayı değil; onlara haklarını vermeyi öğütlemektedir. Biz, kadınların sadece dışarı çıkmalarını değil; hayatın her alanında (günlük hayatta, okulda, çalışma ortamında) tamamen erkeklerden soyutlanmalarını, ömrübillah haremlik-selamlık biçiminde yaşamalarını dayattık. Böylece kadını, kendi süs eşyamız ve oyuncağımız haline getirmiş olduk. 

Müslüman toplumlarda evlilik, sevgi ve aşk üzerine kurulmamıştır; bilgisizlik ve cinsellik üzerine kuruludur. Kadın, ahlaksızlığın ve namussuzluğun esas kaynağı olarak görülür. Burada kaba saba bir duygusallık ve maddiyatçılık ön plana çıkar. Görücü usulü evliliklerde kadın, müstakbel eşinin siyah mı beyaz mı, uzun mu kısa mı yahut bilgili mi cahil mi, ahlaki bakımdan düzgün ya da düşkün biri mi olduğunu dahi görmeden-bilmeden evlendirilir; başkalarının koca adayı hakkında verdikleri dolaylı bilgilerle yetinmek zorunda kalır. 

Evlenme sağlam temele dayanmayınca, boşanma da erkeğin iki dudağı arasındadır. Şeriat uyarınca üç kez boş ol (talak) sözü ettikten sonra kadın boşanmış sayılır. Evden kovulur, hakkı ve hukuku olmaz. Hâlbuki evlenme ve boşanmanın medeni kanunlarda sağlam temellere oturtulması, kadının lehine olacak şekilde düzeltilmesi şarttır. Çocuğun velayeti meselesi de öyledir. 

Kadına tek vazife verilmiştir: Evde mahpus hayatı yaşamak, evi içi işlerine bakmak, doğurmak ve çocuklarına bakmak! Kadına müstahak görülen eğitim, ilkokulda alfabeyi sökmekten ibarettir. 

Evlenme, boşanma ve velayet konularında din adamlarının verdikleri fetvaların kapsamı çok dardır; maslahat gözetilmesi bahanesiyle çoğunlukla erkek lehine olan dini hükümler söz konusudur. Boşanmanın arka planı pek araştırılmaz, sadece 'Boşadım, sen de boşanmış oldun artık' cümlesiyle idare-i maslahatçılık yapılmaktadır. Evlenme ve boşanma karşılıklı anlaşmayla yapılmalıdır. Evlenme yasasında çok eşlilik yasaklanmalıdır. 

Bu bağlamda çocuğun velayeti ve vesayeti, erkeğin tekelinden çıkartılmalı; kadın veya erkek arasında layık olana, hak edene verilmelidir.

Kadınları, sahip olduğumuz bir metaya-eşyaya dönüştürmüşüz. Kadınlar kimsesiz ve tek başına kaldıklarında, ailelerine yük olmak yerine çalışma hayatına girmeli; bu imkânlardan yararlanarak geçimlerini sağlamalıdırlar."


Kendisini "sapkınlık ve yoldan çıkmakla" suçlayan kesimlere, asla taviz vermeyen Kasım Emin, şunları da söylüyor:

Evet, ben yoldan çıkmışım, ama gerçek dinin yolundan değil; köhnemiş âdet ve törelerin yolundan sapmışım. Ve bu tutumumda sonuna kadar ısrarlı olacağım. Çünkü insanoğlunun kemalatı (yetkinleşmesi, olgunlaşması) geçmişe saplanıp kalmakla gerçekleşmez.

Toplumları kalkındırıp ileriye taşımak istiyorsak, mevcut yoz ahvalimizi ve çürümüş bünyemizi mutlaka değiştirmeye ek olarak kadının haklarını tanıyıp onlara hayatın her alanını açmak durumundayız.

Eski Arap-İslam uygarlığına methiyeler düzmekle elimize bir şey geçmez; zaten öyle bir medeniyetin zamanı geçmiştir. Bu uygarlık kadının fıtratını, niteliğini anlayamamıştır. Yönetim şekli de fiiliyatta halife yahut sultanların sınırsız ve mutlak yetkilerinden ibarettir.

Cezaların haddi hesabı ve sınırı yoktur, çoğu da örfidir, keyfidir. Bazı istisnalar sayılmazsa, bu medeniyette sosyal ve siyasal bilimlerin önü açılmamıştır. Evlilik ve boşanma kanunları da felaket sayılır.

O halde önümüze bakmalı, Avrupalı toplumların hangi yöntemlerle başarılı olduklarını görmeliyiz.


Arap dilbilgisi kurallarının lüzumsuz öğelerinde de düzeltmeler yapmaya gayret eden Kasım Emin, bu konuda da yeterli desteği bulamamıştır. 

Kadının Kurtuluşu isimli kitabında, kadın hakları ve özgürlüğü konusunun genel çerçevesini çizen bu düşünür, Yeni Kadın isimli kitapçığında kendisine yönelik eleştirilere kararlı yanıtlar vermiştir.
 

Kasım Emin'in 'Kadının Kurtuluşu' kitabının İngilizce kapağı


İlk kitabın üslubu daha sert ve suçlayıcıdır. İkincisinin ise daha yumuşak ve ikna edici bir üsluba sahip olduğu görülmektedir. 

Kasım Emin'in fikirleri, bugüne göre sıradan ve normal sayılabilir. Ancak, 120 yıl öncesinin şartlarına göre hayli cesur, cüretkâr ve önemli ölçüde isabetli oldukları görülecektir. Onun tek eksiği, kadının sadece okula gidip okumasıyla her şeyin güzel olacağını varsaymasıdır.
 

Mısır'daki ilk feministelrin simgesi Hüda Aşrawi


Kasım Emin'in attığı işaret fişeği, Mısırlı kadınlara cesaret vermenin ötesinde harekete geçmelerinde ciddi bir rol oynamıştır.
 

Hüda Aşrawi ve Mısırlı ilk feministler


Sözgelimi Hüda Aşrawi, Seza Nebrawi, Düriye Şefik gibi ünlü kadınlar çok daha radikal adımlar atarak haklarını aramada öncülük etmişlerdir.
 

Feminist öncü kadın Hüda Aşrawi

 

Hüda Aşrawi

 

Hüda Aşrawi ve Mısırlı ilk feministler


23 Nisan 1908'de vefat ettiğinde, çok sayıda yazar ve şair arkasından methiye ve mersiyeler yazmıştır. 
 

Huda Aşrawi; Harem Yaşantısından meydanlarda hak arayan kadın


Meraklısına Not:

"Siz de her meşhur şahsiyeti Kürt yapıyorsunuz" türünden bir eleştirinin önüne geçmek için, Kasım Emin'in Kürt kökenine ilişkin birkaç kaynak vereyim.

Çoğunu, Aso Zagrosi'nin Zagrosname adlı sitesinden ödünç aldım. Aynı zamanda kaynakları bulup, tekrar kontrol ettim. Sizlerle de paylaşmak istiyorum.

*https://www.paperbackswap.com/Qasim-Amin/author/  Bu link açılınca önümüze "Search - List of Books by Qasim Amin" başlığı çıkıyor. İngilizce ibareyi şöyle tercüme ettim:

Kasım Emin, (1 Aralık 1863 İskenderiye şehri doğumlu), Osmanlı zamanında Süleymaniyeli bir Kürt aristokrat olan Muhammed Emin'in oğlu olarak dünyaya gelmiştir.

Babası, Kürdistan ve Mısır'da uzun zaman Osmanlı memuru olarak çalışmış; Sultan Abdülmecit tarafından asıl yurdu Kürdistan'dan Mısır'a sürülmüştür.

Orada Mısır Hidiv'i İsmail Paşa'nın ordusunda komutanlık (miralay) yapmıştır. O, aynı zamanda Kürdistan ve İskenderiye'de geniş arazilere sahip olan bir feodal konumunda idi.

Kasım Emin'in annesi Mısır hükümdarı (ve Kürt asıllı-F.B.) Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın ailesine mensup Ahmed Bey Hattab'ın kızıdır.


Bir yanlışı düzeltmek lazım: Muhammed (Mıhemmed) Emin Bey'in, geniş arazilere sahip olduğu yolundaki tespit, çok da doğru değildir.

İşin aslı, bu zatın daha önce Irak Kürdistan Bölgesi'nde sahip olduğu arazi ve mülklerini, sürgünü sırasında elinden alan Osmanlı yönetimi, karşılığında İskenderiye'deki devlet arazilerinden kendisine eşdeğer topraklar vermiştir. 

* "Les cles  du  Moyen Orient" adlı  Fransızca sitede yayımlanan "Qasim Amin un Penseur Feminist?" adlı makalede şu ibare geçiyor:

Qasim Amin nait en 1865 dans une famille aisée installée à Alexandrie. Son père est un gouverneur kurde et sa mère est issue de l'aristocratie égyptienne.

Türkçesi, "İskenderiye ikamet eden bir aileden 1865 (bu tarih yanlış, doğrusu 1863 olmalı-F.B.) yılında doğan Kasım Emin'in babası bir Kürt yöneticisiydi; annesi de Mısırlı aristokrat bir aileye mensuptu" anlamına geliyor.

*Kürd tarihçilerinden Baba Merdoxi ve Mir Basri de Qasim Emin'in Kürtlüğünü gündeme  getirmişlerdir.

Mîr Basrî, Navdaranî Kurd (Kürt Ünlüleri) isimli eserinde (2002, Süleymaniye), "Qasim  Emin'in babası Mıhemmed Emin, bir  Kürd  Mir'inin oğluydu: Osmanlı devrinde Şarezor ve Süleymaniye yöneticiliği/valiliği yapmıştı. Ancak (sonradan) İstanbul'da  rehine olarak tutulmuştu" tespitini yapıyor. 

*Koyu Arap milliyetçisi sayılan Faris el Curi, artık asimile olmasına rağmen Arap-İslam kültüründe derin bilgisi olan Muhammed Kürd Ali'yi, soyundan ötürü "vahşi/ilkel Kürt" diyerek aşağılamaya kalkınca, ona, 3 Kasım 1926'da ağzının payını veren bir mektup yazmış;

Mısır'daki birçok aydın, yazar, din adamı ve siyasetçinin (hükümdar ve komutan Selahaddin Eyyübi, din bilgini Muhammed Abdu, meşhur şair Ahmed Şevki, edebiyatçı Abbas Mahmud Aqqad ve Kasım Emin'in) Kürt kökenli olduklarını hatırlatmıştı.

Bu mektubun Kürtçesi, 1970 yılında Bağdat'ta yayınlanan Defterî Kurdewarî isimli dergide yayımlanmıştı.  

* Arapçanın Mısır Avamca şivesiyle yazılmış Wikipedia ansiklopedisinin (قاسم امين) maddesinde şöyle yazar:

Kimine göre o Kürt, kimine göre ise Osmanlı asıllı olarak kayda geçmiştir.

Wikipedia'nın üst düzey Arapça yayınlanmış türevinde ise, "babasının Türk" (aslında Osmanlı diye kayıtlı-F.B.) olduğu belirtilmiştir. 

*Malek Chabel'in Changer l'islam: dictionnaire des réformateurs musulmans des origines à nos jours (Albin Michel yayınevi, Paris) isimli kitabı ile Arthur Goldscmidt Jr., Biographical Dictionary of  Modern Egypt başlıklı çalışmasında Kasım Emin'in Kürt kökenli olduğu belirtilmiştir. 

 

 

Kaynakça: 

  • Aso Zagrosi,  "Ortadoğu'nun İlk Feminist Erkeği: Kürd Qasim Emin", Zagrosname, 19 -20 Kasım 2016. 
  • Wikipedia Arapça, (قاسم امين) ve İngilizce "Qasim Amin" maddeleri; 
  • قاسم أمين.. من "المصريون" إلى "المرأة الجديدة":، إسلام أون لاين، -21 أغسطس 2001
  • اقرأ مع قاسم أمين.. "تحرير المرأة" يطالب بالحجاب حسب الشريعة الإسلامية –El Yewm El Sabiu sitesi, 4 Haziran 2020.
  • قاسم أمين ودوره الريادي في حرية المرأة- Ceber el Şawqi, Ceyrun sitesi Suriye-11 Şubat 2017.
  • بطاقة حياة قاسم أمين رائد حركة تحرير المرأة- شيماء شناوي- El Şuruq sitesi, 1 Aralık 2018
  • تحولات فكر قاسم أمين- الجمل بما حمل على- aljaml.com
  • على خطى قاسم أمين- حسن مدن, El Haliç gazetesi, 23 Eylül 2020.
  • Qasim Amin, My Hero sitesi, 22 Nisan 2019.

 

  Bu yazı 6154 defa okunmuştur.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 34 30 1 3 80 21 93 +59
2 Fenerbahçe 34 28 1 5 89 31 89 +58
3 Trabzonspor 33 17 12 4 56 43 55 +13
4 Başakşehir FK 34 15 12 7 46 39 52 +7
5 Beşiktaş 34 15 13 6 45 40 51 +5
6 Kasımpaşa 34 14 13 7 56 59 49 -3
7 Alanyaspor 34 12 10 12 49 46 48 +3
8 Sivasspor 34 12 10 12 41 45 48 -4
9 Çaykur Rizespor 33 14 13 6 43 49 48 -6
10 Antalyaspor 33 11 10 12 38 38 45 0
11 Adana Demirspor 34 9 11 14 49 47 41 +2
12 Kayserispor 34 11 13 10 39 48 40 -9
13 Samsunspor 34 10 15 9 37 44 39 -7
14 MKE Ankaragücü 33 8 12 13 40 43 37 -3
15 Konyaspor 34 8 14 12 34 48 36 -14
16 Gaziantep FK 33 9 17 7 37 50 34 -13
17 Fatih Karagümrük 33 8 16 9 37 42 33 -5
18 Hatayspor 34 7 15 12 38 48 33 -10
19 Pendikspor 34 7 18 9 38 70 30 -32
20 İstanbulspor 34 4 23 7 26 67 16 -41
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 32 23 6 3 73 28 72 +45
2 Göztepe 32 20 6 6 56 19 66 +37
3 Sakaryaspor 32 16 7 9 48 33 57 +15
4 Çorum FK 32 16 9 7 53 33 55 +20
5 Kocaelispor 32 16 9 7 48 36 55 +12
6 Bodrumspor 32 14 7 11 39 21 53 +18
7 Boluspor 32 14 10 8 31 33 50 -2
8 Bandırmaspor 32 12 9 11 47 30 47 +17
9 Gençlerbirliği 32 12 9 11 37 32 47 +5
10 Erzurumspor FK 32 12 9 11 30 28 44 +2
11 Keçiörengücü 32 10 13 9 32 40 39 -8
12 Manisa FK 32 8 11 13 39 38 37 +1
13 Ümraniyespor 32 10 15 7 36 46 37 -10
14 Şanlıurfaspor 32 8 14 10 29 36 34 -7
15 Tuzlaspor 32 8 14 10 32 46 34 -14
16 Adanaspor 32 9 17 6 25 45 33 -20
17 Altay 32 5 24 3 15 73 15 -58
18 Giresunspor 32 2 26 4 15 68 7 -53
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 35 25 5 5 77 29 80 +48
2 Van Spor FK 35 24 5 6 63 34 78 +29
3 Bucaspor 1928 35 20 5 10 51 24 70 +27
4 1461 Trabzon FK 35 20 6 9 66 35 69 +31
5 Yeni Mersin İdman Yurdu 35 16 9 10 48 31 58 +17
6 Ankaraspor 35 15 8 12 42 32 57 +10
7 Karacabey Belediye Spor 35 13 10 12 42 34 51 +8
8 Beyoğlu Yeniçarşıspor 35 14 14 7 44 37 49 +7
9 Ankara Demirspor 35 14 16 5 38 44 47 -6
10 Kırklarelispor 35 11 13 11 32 38 44 -6
11 Altınordu 35 10 13 12 42 36 42 +6
12 Diyarbekir Spor 34 11 14 9 36 37 42 -1
13 Hes İlaç Afyonspor 35 10 13 12 24 34 42 -10
14 Serik Belediyespor 35 10 15 10 29 39 40 -10
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 35 10 17 8 38 56 35 -18
17 Kırşehir Futbol SK 35 5 22 8 34 71 23 -37
18 Bursaspor 34 5 21 8 24 62 20 -38
19 Adıyaman FK 35 3 25 7 24 62 16 -38
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 28/04/2024 Çaykur Rizespor vs MKE Ankaragücü
 28/04/2024 Trabzonspor vs Gaziantep FK
 29/04/2024 Fatih Karagümrük vs Antalyaspor
 03/05/2024 Beşiktaş vs Çaykur Rizespor
 03/05/2024 MKE Ankaragücü vs Alanyaspor
 04/05/2024 İstanbulspor vs Adana Demirspor
 04/05/2024 Kayserispor vs Fatih Karagümrük
 04/05/2024 Samsunspor vs Trabzonspor
 05/05/2024 Başakşehir FK vs Kasımpaşa
 05/05/2024 Galatasaray vs Sivasspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 05/05/2024 Altay vs Adanaspor
 05/05/2024 Bandırmaspor vs Keçiörengücü
 05/05/2024 Bodrum FK vs Kocaelispor
 05/05/2024 Çorum FK vs Şanlıurfaspor
 05/05/2024 Eyüpspor vs Göztepe
 05/05/2024 Gençlerbirliği vs Giresunspor
 05/05/2024 Manisa FK vs Boluspor
 05/05/2024 Sakaryaspor vs Tuzlaspor
 05/05/2024 Ümraniyespor vs Erzurumspor FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 30/04/2024 Diyarbekir Spor vs Bursaspor
 04/05/2024 Adıyaman FK vs Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Altınordu vs Ankaraspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor vs Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor vs Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 vs Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Bursaspor vs Van Spor FK
 04/05/2024 Kırklarelispor vs Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK vs 1461 Trabzon FK
 04/05/2024 Serik Belediyespor - Esenler Erokspor Esenler Erokspor ligdeki son 5 maçında hiç kaybetmedi  Esenler Erokspor yenilmez
 04/05/2024 Bursaspor - Van Spor FK Bursaspor ligde evindeki son 12 maçında hiç kazanamadı  Van Spor FK yenilmez
 04/05/2024 Adıyaman FK - Hes İlaç Afyonspor Adıyaman FK ligdeki son 20 maçında hiç kazanamadı  Hes İlaç Afyonspor yenilmez
 04/05/2024 Bucaspor 1928 - Diyarbekir Spor Diyarbekir Spor ligdeki son 9 maçında hiç kazanamadı  Bucaspor 1928 yenilmez
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ
Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
ŞANS OYUNLARI
BİZİ TAKİP EDİN
  • YUKARI