WELG | Türkiye ekonomisi, üst üste iki çeyrek boyunca Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’da (GSYH) küçülme kaydederek teknik resesyona girdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2024 yılının üçüncü çeyrek verileri, ekonominin Temmuz-Eylül döneminde bir önceki çeyreğe göre %0,2 daraldığını gösteriyor.

Teknik Resesyon Nedir?

Teknik resesyon, bir ekonominin GSYH'sinin üst üste iki çeyrek boyunca küçülmesiyle tanımlanıyor. Türkiye'de 2024 yılının ikinci ve üçüncü çeyreklerinde yaşanan %0,2 oranındaki küçülmeler, ekonominin teknik resesyona girdiğini teyit etti.

Ancak, yıllık bazda büyüme oranları da dikkat çekiyor. Nisan-Haziran dönemindeki %2,4’lük büyümenin ardından, Temmuz-Eylül döneminde Türkiye ekonomisi yıllık bazda %2,1 büyüdü. Yıllık bazdaki bu büyüme, teknik resesyonun etkilerini ortadan kaldırmasa da ekonomide karmaşık bir tabloyu ortaya koyuyor.

Hane Halkı ve Kamu Harcamalarında Daralma

Üçüncü çeyrek verilerine göre:

• Hane halkı tüketimi, bir önceki çeyreğe göre %0,3 oranında daraldı.
• Kamu tüketimi, bir önceki çeyreğe göre %0,4 azaldı.
• Bir önceki yıla kıyasla, hane halkı tüketimi %3,1 artarken devlet tüketimi %0,9 azaldı.

Bu durum, hem iç talebin zayıfladığını hem de kamu harcamalarının ekonomiyi desteklemekte yeterli olmadığını gösteriyor.

Faiz Politikası ve Yatırım Beklentileri

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yüksek faiz politikası, sekiz aydır üst üste %50 düzeyinde tutuluyor. Ancak analistler, bu yüksek faiz oranlarının yatırım ve üretimi engellediği görüşünde.

Capital Economics'ten Nicholas Farr, iç talebin yavaşladığına dikkat çekerek, TCMB’nin faiz indirimine gidebileceği beklentisini dile getirdi. Ancak Farr, bu adımın aceleci olabileceğini de belirtti.

Farr’a göre, faiz indirimlerinin 2024 yılının başlarında başlaması daha olası. Bununla birlikte, enflasyon oranının hala yüksek seyretmesi (%48,6) faiz politikalarını dengelemeyi zorlaştırıyor.

İthalat Azaldı, Ticaret Açığı İyileşti

Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte mal ve hizmet ithalatında yıllık bazda %9,6’lık bir azalma kaydetti. Bu durum, Türkiye’nin ticaret açığının iyileşmesine katkı sağladı. Ancak ithalatın azalması, ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın bir başka göstergesi olarak yorumlanıyor.

Ekonomide Belirsizlik Sürüyor

Türkiye ekonomisi, bir yandan teknik resesyonun etkileriyle boğuşurken, diğer yandan yıllık büyüme oranlarıyla karmaşık bir tablo sergiliyor. Yüksek borçlanma maliyetleri ve iç talebin daralması gibi sorunlar, önümüzdeki dönemde daha fazla ekonomik zorluk yaratabilir.

Ekonomide istikrarın sağlanması için faiz politikaları, enflasyon kontrolü ve iç talebin canlandırılması konularında dengeli adımlar atılması gerektiği belirtiliyor.

@welgmedya.com