WELG | Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’na (AABF) bağlı Graz Alevi Derneği, 1937-38 yıllarında gerçekleşen Dersim Katliamını anmak üzere anlamlı bir etkinlik düzenledi. Anmada, yalnızca Dersim değil, dünyanın dört bir yanında katledilen tüm mazlumlar saygıyla anıldı.

Sessizlikle Başlayan Anma, Tanıklıklarla Derinleşti

Anma programı, Dersim başta olmak üzere geçmişte zulme uğramış tüm halklar için yapılan saygı duruşu ve çerağ ile başladı. Ardından kısa bir dia gösterimi yapıldı. Gösteride, bölgenin tarihsel ve kültürel dokusuna dair bilgilerle birlikte, o dönemde Dersim’de görev yapmış askerlerin canlı tanıklıklarına da yer verildi. Görsel materyaller, katliamın sadece bir tarihsel vaka değil, halen Alevi toplumu için kolektif bir hafıza ve yası temsil ettiğini ortaya koydu.

“Meydan Açıldı”: Canlar Duygularını Paylaştı

Gösterimin ardından söz, etkinliğe katılan canlara verildi. Herkesin kendi duygu ve düşüncelerini ifade edebileceği açık bir "meydan" oluşturuldu. Konuşanlar, Dersim Katliamı’nın yalnızca Alevi tarihinin değil, insanlık tarihinin de en karanlık sayfalarından biri olduğunu vurguladı. canla, yaşadıkları travmalar, dinledikleri aile hikâyeleri ve bu tür anmaların taşıdığı önem üzerine düşüncelerini paylaştı.

"Unutmamak Direnmektir"

Graz Alevi Derneği temsilcileri, yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Dersim yalnızca bir coğrafyanın değil, bir hakikatin adıdır. Orada yaşananları unutmamak, sadece geçmişe değil geleceğe de sahip çıkmaktır. Katliamın failleriyle yüzleşilmeden toplumsal barış mümkün değildir. Bu nedenle Dersim’i anmak, aynı zamanda adalet arayışını sürdürmektir.”

WELG | YROM - Hafızayı Canlı Tutmak Yolun Bir Parçasıdır

Tarih sadece geçmişte kalmaz; doğru okunmazsa, bugünü ve yarını da karanlıkta bırakır. Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun Dersim Katliamı anmasında altını çizdiği gibi, bu tür etkinlikler yalnızca birer yas töreni değil, toplumsal belleğin canlı tutulduğu, kuşaktan kuşağa aktarılan hakikatlerin ete kemiğe büründüğü alanlardır.

Alevi toplumu için “yol” sadece inançsal değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürel bir direniş çizgisidir. Bu yolun taşları; yüzleşme, anımsama ve aktarma iradesiyle döşenir. Avrupa’nın dört bir yanındaki cemevlerinde düzenlenen bu tür etkinlikler, sadece geçmişin değil, aynı zamanda bugün yaşanan asimilasyon politikalarının da karşısında bir duruş anlamı taşır.

Hafıza kaybı toplumsal körleşmeye, suskunluk ise hakikatin boğulmasına yol açar. Bu yüzden her anma, bir hatırlatma olduğu kadar bir uyarıdır da: Unutmak ihanettir, hatırlamak direnmek…

@welgmedya.com