WELG | Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD)’nin yasaklanmasını içeren önerge, bugün Federal Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek. 23 Şubat’taki erken genel seçimler öncesinde siyasi dengeleri değiştirebilecek bu hamle, ülke siyasetinde büyük yankı uyandırıyor.

Federal Meclis’te Hararetli Tartışmalar Bekleniyor

Kasım ayında 124 milletvekilinin imzasıyla Federal Meclis Başkanı Bärbel Bas’a sunulan önerge, AfD’nin Anayasaya aykırı bir parti olarak kabul edilmesi ve yasaklanması sürecinin başlatılmasını talep ediyor. Önerge, bugün yapılacak oturumda AfD’li vekillerin de katılımıyla tartışmaya açılacak.

Önergede, Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurularak AfD’nin yasaklanması, devlet yardımlarının kesilmesi ve partinin mali varlıklarına el konulması talep ediliyor. SPD, CDU, Yeşiller, Sol Parti ve SSW milletvekillerinin ortak girişimiyle gündeme getirilen yasa teklifi, demokrasiyi koruma gerekçesiyle sunuluyor.

SPD Milletvekili Carmen Wegge, AfD’nin "aşırı sağcı ve demokratik düzene tehdit oluşturan bir yapı" olduğunu belirterek, "Federal Meclis Karlsruhe’ye giden yolu açmalıdır" ifadelerini kullandı.

AfD'nin Yasaklanması İçin Hukuki Süreç Nasıl İşler?

Almanya’da bir siyasi partinin yasaklanması için Federal Anayasa Mahkemesi’nin kararı gerekiyor. Bunun için Federal Meclis, Federal Konsey veya Federal Hükümet’in başvuruda bulunması şart. Anayasanın 21. maddesi, demokratik düzeni yıkmayı hedefleyen partilerin yasaklanabileceğini hükme bağlıyor.

Anayasa Mahkemesi, 1956 yılında Almanya Komünist Partisi’ni (KPD) kapatırken, 2017’de aşırı sağcı NPD’nin yasaklanmasını reddetmişti. O dönemde mahkeme, NPD’nin "Anayasaya aykırı hedefleri olduğunu" ancak "demokrasiye tehdit oluşturacak büyüklüğe ulaşmadığını" belirtmişti.

AfD İçin Yasaklama Gerekçeleri

Önergenin destekçileri, AfD’nin açıkça Anayasa düşmanı bir politika izlediğini ve Almanya’daki azınlıklara yönelik tehdit oluşturduğunu belirtiyor. CDU’lu Marco Wanderwitz, AfD’nin gittikçe radikalleştiğini ve tarihle ilgili revizyonist söylemler geliştirdiğini ifade ederken, Yeşiller Partili Till Steffen, seçimlerden önce yasağın hızlandırılması gerektiğini vurguluyor.

Sol Parti’den Martina Renner, AfD’nin "aşırı sağcı, anti-demokratik ve Anayasa karşıtı bir parti olduğunun kanıtlandığını" belirtti. SSW’li Stefan Seidler ise "Tarih bize azınlıkları korumanın ne kadar önemli olduğunu öğretti. Demokratlar olarak demokrasimizi savunmalıyız" dedi.

AfD’nin Yasaklanması Mümkün Mü?

733 sandalyeli Federal Meclis’te çoğunluk desteği alırsa, süreç Anayasa Mahkemesi’ne taşınabilecek. Ancak bazı milletvekilleri, yasağın AfD’nin mağdur rolü oynamasına neden olacağını savunuyor. CDU’lu Thorsten Frei, sürecin siyasi riskler içerdiğini ve AfD’yi daha da güçlendirebileceğini belirtiyor.

Yeşiller Partili Renate Künast ise yasağın başarı şansının bilirkişiler tarafından incelenmesi gerektiğini savunarak, farklı bir önerge sundu.

Son anketler, AfD’nin yüzde 20 civarında bir oy oranıyla Almanya’nın en güçlü ikinci partisi olduğunu gösteriyor.

AfD’nin yasaklanmasına dair önergenin kabul edilmesi halinde, süreç Almanya’nın siyasi geleceğini ciddi şekilde etkileyecek. (DW)

@welgmedya.com