Açlık grevinde olan Birdal’ın ailesi: Tutuklulara ses verin

İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 21 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve artan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla cezaevlerinde 27 Kasım’da başlatılan süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemi 68’inci gününde devam ediyor. Yetkililerin eylemcilerin taleplerine şu ana kadar cevap vermemesi tutuklu yakınlarını endişelendiriyor. Koronavirüs gerekçesiyle bütün cezaevlerin tecride tabi tutulduğunu belirten tutuklu yakınları, tecridin kırılması için başlatılan eylem etrafında kenetlenme çağrısında bulundu. 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde 8 Kasım’da İmralı’daki tecridi protesto etmek için o zaman tutuklu bulunduğu Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 5 Ocak 2019’de dahil olan ve Öcalan’ın çağrısıyla 26 Mayıs 2020’de sonlandıran Elazığ 2 Nolu Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Birdal Abay’ın annesi Binevş Abay ve ablası Gülten Abay ile cezaevinde yaşanan hak ihlallerini, açlık grevi eylemini konuştuk.

Abay’ın 2 Ekim 2017’den beri cezaevinde tutulduğunu söyleyen ablası Gülten Abay, kardeşinin Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi eylemine Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde dahil olduğunu söyledi. Kardeşinin açlık grevi eylemlerinin sonlandırılmasının ardından Elazığ 2 Nolu Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiğini belirten Abay, açlık grevi sürecinde aile olarak yaşadıklarını, “Onlar orada açlık grevindeydi, bizler burada ölüyorduk. Her gün ciğerimiz parça parça oluyordu. Yemek yiyemiyorduk. Ne zaman yemeğe otursak annem ağlardı. Grev boyunca evimizde yas vardı” sözleriyle anlattı.

HAVALANDIRMA KAPATILDI

Tutukluların koronavirüs

gerekçesiyle birçok hak ihlaline maruz kaldığını dile getiren abla Abay, kardeşinin kendisine söylediklerini şu şekilde aktardı: “Gardiyanlar maskesiz koğuşlara girdiğini, dezenfektan verilmediğini hiçbir şekilde salgın önlemlerine uyulmadığını söylüyor. Kantindeki eşyalar dışardaki fiyatın 3-4 katına fahiş fiyatlara satılıyor. Günlerdir havalandırmaları ‘hava sisli kaçabilirler’ gerekçesiyle açmıyorlar. Yemekleri çok kötü. Kaloriferleri yakmıyorlar.”

‘ONLARA GÜN DOĞDU’

“Her defasında bir şeyleri bahane ediyorlardı, bu seferde virüsü bahane ediyorlar” diye cezaevinde yaşanan hak ihlallerine tepki gösteren Abay, “Kardeşim ‘koronavirüsle birlikte onlara gün doğdu. İzolasyonu ağır tecride dönüştürdüler’ diyor” diye aktarımda bulundu.

 ‘TALEPLERİ TALEBİMİZDİR’

En son iki hafta önce kardeşiyle görüştüğünü kaydeden Abay, kardeşinin şu ana kadar açlık grevine girmediğini sırasını beklediğini söylediğini aktardı. Abay, “En son görüştüğümde diğer açlık grevindeki arkadaşların taleplerini benimseyip açlık grevine gireceği söylemişti. Şu an girmiş mi girmemiş mi bilmiyorum. Ama aileler olarak şu çok net söylüyoruz; tutukluların talepleri taleplerimizdir ve destekliyoruz” dedi.

Abay, aile olarak daha önceki açlık grevi eylemlerinde zor günler geçirdiklerini, bu durumun bir daha yaşanmaması için acilen bir şeyler yapılması gerektiğinin altını çizerek, “Tutukluların talepleri kabul edilsin. Herkes tutuklu ve tutuklu ailelerin sesini duysun. Tecridin son bulması için sesimize ses olsunlar” çağrısında bulundu.

‘OĞLUM SUÇSUZ YERE CEZAEVİNDE’

 Abay’ın annesi Binevş Abay ise, oğlunun yıllardır suçsuz yere cezaevinde tutulduğunu söyleyerek, “Uyuşturucu satanları, taciz ve tecavüz edenleri bırakıyorlar ama benim oğlum gibi suçsuz olanları yıllardır cezaevlerinde tutuyorlar. Hadi yıllardır çocuğumu cezaevinde tutuyorlar, gelip bana ne için tutukladıklarını söylesinler” diye tepki gösterdi.

Oğlunun bir önceki açlık grevi eyleminde yer aldığını dile getiren anne Abay, “Açlık grevinde olduğu zaman onu o halde görmemeyeyim diye görüşüne gitmemi istemiyordu. Bende onu o halde görmeye yüreğim dayanmazsa diye hiç gitmedim. Gecemiz gündüzümüz ağlamakla geçiyordu” diyerek, bir daha böyle bir sürecin yaşanmaması temennisinde bulundu. 

TALEPLERİ KABUL EDİN ÇAĞRISI

“Çocuklarımızı zor durumda bıraktıkları için açlık grevine giriyorlar” diyen anne Abay, “Şu an çocuğum açlık grevinde de olabilir. Devlete çağrımızdır; çocuklarımız üzerindeki baskılara son versinler. Çocuklarımızın taleplerini kabul etsin” diye çağrıda bulundu.

MA / Naci Kaya